Gazze: Yıkımın, Ölümün ve Umutsuzluğun Şehri

Gazze, şu an yıkım, ölüm, vahşet ve katliamın merkezi. Bombalar şehri adeta yağmur gibi vuruyor. Elektrik yok, su yok, yiyecek yok, temel yaşam hakları yok. Gazze'de sadece vahşi bir soykırım yaşanıyor. Masum çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve gazeteciler hayatlarını kaybediyor.

Gazze'nin Çaresizliği: Hastaneler ve Temel İhtiyaçlar

Hastaneler tıka basa dolu, yoğun bakım üniteleri çalışmıyor, jeneratörlerin yakıtı tükenmiş durumda. Gazze, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir felakete tanıklık ediyor. Ancak İslam dünyası sessiz, uluslararası toplum sessiz, insan hakları savunucuları ise suskun.

Saldırıların İnsanlık Dışı Boyutu

İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılarda Gazze'de hayatını kaybeden sivillerin sayısı 3 bin 457'si çocuk, 2 bin 236'sı kadın, 35'i gazeteci olmak üzere toplamda 8 bin 306'ya yükseldi.

Batılı Ülkelerin Suskunluğu

Bu vahşi soykırım karşısında batılı ülkeler, insan hakları savunucusu rolünü oynamak yerine Siyonistleri cesaretlendiren tavırlar sergiliyor. Bu durum, bize yıllardır satılan 'özgürlük, insan hakları ve demokrasi' gibi değerlerin sadece birer aldatmacadan ibaret olduğunu gösteriyor.

Batı Medyasının Rolü: Dezenformasyon ve Katliam Perdesi

Siyonist rejim, bu soykırımı örtmek için batı medyasını yanına alarak Filistin halkına karşı dezenformasyon kampanyası başlattı. Ancak bu yalanlar kısa sürede ortaya çıktı. Toplumu doğru bilgilendirmekle yükümlü olan batı medyasının, işgalci Siyonist rejimin katliamlarını örtme görevini üstlenmesi, gerçek tarafsızlığın ve özgürlüğün ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi.

Gazetecilerin Bedeli: Hayatlarını Kaybetmek

Batı medyasının doğru bilgilendirme görevini terk ederek işgalci Siyonistlerle iş birliği yapması, bu soykırıma ortak olduğunu gösteriyor. Gazze'de gerçekleşen vahşi cinayetlerin dünya kamuoyundan gizlenmesi amacıyla zor şartlarda görevlerini yürüten basın mensupları hedef alındı.

Gazetecilerin Ölümü: İnsanlık Onuruna Darbe

Gazze'deki katliamlarda 3'ü kadın 35 gazeteci meslektaşımız hayatını kaybetti, birçoğunun ailesi de bu vahşete kurban gitti. Bu sayının daha da artacağını öngörmek zor değil. Gazeteciler sadece görevlerini yaparken öldürülmeleri, işgalci rejimin barbarlığının bir göstergesidir.

Gazze'ye Ses Olma Kararı

Mazlum Filistin halkının maruz kaldığı bu katliamları gündemimizin en üst sırasına alarak Gazze'ye ses olmaya kararlıyız. Ayrıca meslektaşlarımızın anısını yaşatmak ve onlara ses olmak adına çaba göstereceğiz.

Çağrı: Ses Olun, Sessizliği Bozun

İşgalci Siyonist rejimin Gazze'deki soykırımını, gazeteci meslektaşlarımızın ve ailelerinin kaybını kınıyoruz. Bu vahşeti sona erdirmek için uluslararası, ulusal ve yerel basın örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasileri, gerekli tepkiyi vermeye çağırıyoruz.