Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Nimet Ünal Mİzrakli
Köşe Yazarı
Nimet Ünal Mİzrakli
 

YARIM KALAN BİR RÜYA

Bugün, Türkiye’nin kalbinde derin bir hüzün yankılanıyor. Her yıl olduğu gibi, saat dokuzu beş geçe yaşam adeta duruyor. Fakat bu sessizlik sadece saygının değil, yarım kalmış bir rüyanın yankısı aynı zamanda. 10 Kasım, yalnızca Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrıldığı gün değil; aynı zamanda onun mirasını, onun hayalini, yarım kalan hedeflerini yeniden düşünme ve içselleştirme günü. Atatürk, sadece bir devlet adamı ya da bir komutan değildi; o, bir milletin yeniden doğuşunun, küllerinden yükselişinin en önemli simgesiydi. O, Anadolu’nun her köyünde, her kasabasında filizlenen bir umudun adıdır. Toplumu sadece çağdaş bir medeniyete taşımayı değil, her bireyin zihnine özgürlüğü, ilerlemeyi ve bağımsız düşünceyi nakşetmeyi amaçladı. Bu yüzden onun bıraktığı boşluk, sıradan bir kayıp değil; bir milletin içindeki cesarete, akla ve umuda olan inancın eksik kalmasıdır. Bu ülkenin çocukları, gençleri, kadınları, köylüleri, işçileri, sanatçıları… Hepimizin omuzlarında aynı sorumluluk var. Yarım kalmış bir rüyanın yükünü taşımak, Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözüne sadık kalmak… Her 10 Kasım’da, bu yarım kalmış hayali kendi adımlarımızla tamamlama yolunda yeniden söz vermemiz gerekir. Onu sadece özlemle anmak yetmez; onu anlamak, onun gibi düşünmek, onun gibi üretmek zorundayız. Atatürk’ün mirası, hiçbir zaman bir nostalji malzemesi olmamalıdır. Onun mirası, yenilikle, umutla, ileriye bakarak yaşatılmalıdır. Bu yüzden her 10 Kasım, ona özlemle değil, inançla yaklaşmalıyız. Çünkü onun ruhu, her birimizin içindeki o kıvılcımda, o umutta, o cesarette yaşamaya devam ediyor. Sessizlikte yankılanan bu inanç, yarım kalmış bir mirasın tamamlanma arzusudur. Bu yarım kalan günü, onun ilkelerini yaşatarak tamamlayabiliriz. Bu, bize düşen en kutsal görevdir. Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2024 - Pazar

YARIM KALAN BİR RÜYA

Bugün, Türkiye’nin kalbinde derin bir hüzün yankılanıyor. Her yıl olduğu gibi, saat dokuzu beş geçe yaşam adeta duruyor. Fakat bu sessizlik sadece saygının değil, yarım kalmış bir rüyanın yankısı aynı zamanda. 10 Kasım, yalnızca Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrıldığı gün değil; aynı zamanda onun mirasını, onun hayalini, yarım kalan hedeflerini yeniden düşünme ve içselleştirme günü.

Atatürk, sadece bir devlet adamı ya da bir komutan değildi; o, bir milletin yeniden doğuşunun, küllerinden yükselişinin en önemli simgesiydi. O, Anadolu’nun her köyünde, her kasabasında filizlenen bir umudun adıdır. Toplumu sadece çağdaş bir medeniyete taşımayı değil, her bireyin zihnine özgürlüğü, ilerlemeyi ve bağımsız düşünceyi nakşetmeyi amaçladı. Bu yüzden onun bıraktığı boşluk, sıradan bir kayıp değil; bir milletin içindeki cesarete, akla ve umuda olan inancın eksik kalmasıdır.

Bu ülkenin çocukları, gençleri, kadınları, köylüleri, işçileri, sanatçıları… Hepimizin omuzlarında aynı sorumluluk var. Yarım kalmış bir rüyanın yükünü taşımak, Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözüne sadık kalmak… Her 10 Kasım’da, bu yarım kalmış hayali kendi adımlarımızla tamamlama yolunda yeniden söz vermemiz gerekir.

Onu sadece özlemle anmak yetmez; onu anlamak, onun gibi düşünmek, onun gibi üretmek zorundayız. Atatürk’ün mirası, hiçbir zaman bir nostalji malzemesi olmamalıdır. Onun mirası, yenilikle, umutla, ileriye bakarak yaşatılmalıdır. Bu yüzden her 10 Kasım, ona özlemle değil, inançla yaklaşmalıyız. Çünkü onun ruhu, her birimizin içindeki o kıvılcımda, o umutta, o cesarette yaşamaya devam ediyor.

Sessizlikte yankılanan bu inanç, yarım kalmış bir mirasın tamamlanma arzusudur. Bu yarım kalan günü, onun ilkelerini yaşatarak tamamlayabiliriz. Bu, bize düşen en kutsal görevdir.

Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Gözde Bedir
(09.11.2024 22:49 - #2336)
Ne kadar güzel yazmışsın kalemine sağlık canım benim
Nimet Çok teşekkür ediyorum canım benim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gözde Bedir
(09.11.2024 22:49 - #2337)
Ne kadar güzel yazmışsın kalemine sağlık canım benim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.