İNSANLARIN PARADIGMALARI....

Sürekli değişim halindeler Her şeyi öğrettiler tek iyi insan nasıl olunur onu atladılar. Bitmez Paradigmaları, bitmez ders verişleri, bitmez eleştirileri. İnsanın kullanma kılavuzu olsaydı daha kolaydı oysa ki. Paradigma ne ki? Bir şeyin nasıl üretileceği konusunda örnek, model, diyordu sanki ama değil IŞTE. Her insanın değişik Paradigması var Ansiklopedi okudunuz mu? İşte boşuna okumuşsunuz halbuki her şey bu cümleden ibaret "Bir şeyin nasıl üretileceği konusunda örnek, model." Halbuki hatırı kırk yıl süren Kahveden içiyoruz sohbet eşliğinde Ardından gelsin dedikodular, gitsin eleştiriler Bak, bak biraz da yargı eksik olmasın. Sonra tam olmaz gün. Günümüz dünyasının normaliteleri Ha gelmiş Paradigma, gitmiş kırk yıllık hatır. Kendi paradigmalarımızda kaybolduk biz. Ya onlar bize ulaşılmaz geldi ya da biz onların farkına varamadık Ya da öğrenmek için çok geç kaldık. Raflarda, sararsın dursun Ansiklopedi sayfaları biz her şeyi yaşayarak deneyimleyerek öğreneceğiz diye bir adet hedefimiz var. Hiç gülesim yoktu. Daha elektrik şalterleri atınca, çözümü nasıl bulacağız bilmiyoruz ve direkt Google amcaya yönleniyoruz Ahh güzel paradigmam, daha neleri neleri mükemmel bir şekilde bilmem gerek? Çok mu bilmem gerekenler? Hayata dair her hangi bir kullanma kılavuzu gerekmiyor, yüzmeyi öğrenir gibi öğreniyoruz onu yaşamayı. Burada sorun etrafımızdaki insanlar Kime nasıl davranacağımızı şaşırıyoruz Onlar sayesinde tabii ki... İyi olsak, enayı sanılıyoruz ve Paradigmamızın gururu inciniyor. Umursamaz olunca ise, ulaşılmaz kendimizi ve Paradigmamızı çok seviyor sanılıyoruz. İşte tüm sorun burda Tarihi kitap okumak fayda eder mi? Yazıt tabletlerini okumak gerek belki, hani alışkınız ya elimizde tablet olmasına. Öyle ya da böyle, kahvenin kırk yıllık hatırı var. Paradigmalarmız ise hep bizimle Her daim bir umut vardır A. Özgür