Anasayfa
Yazarlar
Aylin Özgür
Yazı Detayı
Bu yazı 1241+ kez okundu.
KURBAN ROLÜNÜ OYNAMAK
O kadar çok yapıyoruz ki bunu
Kendi gerçeklerimizden kaçmak için bunu hep kullanırız
Çokça kez de, başka üzücü olaylar bizim kurban rölümüze perde oluyorlar
Hem de çok güzel bir şekilde.
Nitekim kendi gerçek dünyamızı o sayede saklayabiliyoruz ve sanki başka bir olay için üzüldüğümüzü gösterirken içten içe asıl üzüldüğümüz kendimiz olduğunu saklamış olduğumuzu fark ederiz.
Öyle ya çok mutluyuz biz, hayat bize güzel, sanki.
Değil mi ki?
"Ahh tatlım, sen giderken biz dönüyorduk"
Kendi acizliğimizden, kendi gerçeğimizle yüzleşmekten korkarız, "yok ya öyle değildir o" ah bitmez bu cümleler.
Gelsin olaylar, örnekler, "ay baksana şu habere, çok üzücü" Devamı da var, duydun mu tatlım... çok acı değil mi?".
Hemen araya girip şunu hatırlatmadan edemeyeceğim. Hiç kimse aynı şeyi yaşamadığı sürece, kişinin acısını anlayamaz.
Evet üzülebilir ama bu o kadar derin olmaz ama çok güzel öyleymiş gibi gösterilir.
Kendisi için ama bunu çok güzel kullanabilir.
"Perdelenmiş kurban rölü çok yakıştı tatlım üzerine."
Hadi devam et, başka hangi üzücü olay bugün sana üzüntü verdi?"
Hatta üşenmeden İngilizcesini de yazayım buraya
"The veiled victim role..."
Ha işte, şimdi tam oldu.
Çoğu zaman güçlü sanılan insanlar içten içe üzüntü duyduklarında bile bunu göstermekten kaçınırlar, çünkü insan bir kez güçlü yanını gösterdiyse zordur güçsüz gibi görünmek.
Kişinin ne kendisi inanır buna ne de başkası.
Kaldı ki kurban rölü oynayacak!
Beklemeyin de zaten, üzüldüğü zaman bile içine akıtır gözyaşını, hayat aynen devam eder ama sadece ruhu için devam etmez hayat.
Önce yaralandığı yeri tamir etmesi gerekir.
Kurban rölü oynamak kolaydır, asıl zor ise her bir soruna çözüm bulmak
Kurban rolünü bulaştırmak da kolaydır, hani varsa etrafınızda dikkat edin...!
Yeni yılın ilk yazısı olsun bu yazı
Her daim bir umut vardır
Aylin Özgür
Ekleme
Tarihi: 06 Ocak 2024 - Cumartesi
KURBAN ROLÜNÜ OYNAMAK
O kadar çok yapıyoruz ki bunu
Kendi gerçeklerimizden kaçmak için bunu hep kullanırız
Çokça kez de, başka üzücü olaylar bizim kurban rölümüze perde oluyorlar
Hem de çok güzel bir şekilde.
Nitekim kendi gerçek dünyamızı o sayede saklayabiliyoruz ve sanki başka bir olay için üzüldüğümüzü gösterirken içten içe asıl üzüldüğümüz kendimiz olduğunu saklamış olduğumuzu fark ederiz.
Öyle ya çok mutluyuz biz, hayat bize güzel, sanki.
Değil mi ki?
"Ahh tatlım, sen giderken biz dönüyorduk"
Kendi acizliğimizden, kendi gerçeğimizle yüzleşmekten korkarız, "yok ya öyle değildir o" ah bitmez bu cümleler.
Gelsin olaylar, örnekler, "ay baksana şu habere, çok üzücü" Devamı da var, duydun mu tatlım... çok acı değil mi?".
Hemen araya girip şunu hatırlatmadan edemeyeceğim. Hiç kimse aynı şeyi yaşamadığı sürece, kişinin acısını anlayamaz.
Evet üzülebilir ama bu o kadar derin olmaz ama çok güzel öyleymiş gibi gösterilir.
Kendisi için ama bunu çok güzel kullanabilir.
"Perdelenmiş kurban rölü çok yakıştı tatlım üzerine."
Hadi devam et, başka hangi üzücü olay bugün sana üzüntü verdi?"
Hatta üşenmeden İngilizcesini de yazayım buraya
"The veiled victim role..."
Ha işte, şimdi tam oldu.
Çoğu zaman güçlü sanılan insanlar içten içe üzüntü duyduklarında bile bunu göstermekten kaçınırlar, çünkü insan bir kez güçlü yanını gösterdiyse zordur güçsüz gibi görünmek.
Kişinin ne kendisi inanır buna ne de başkası.
Kaldı ki kurban rölü oynayacak!
Beklemeyin de zaten, üzüldüğü zaman bile içine akıtır gözyaşını, hayat aynen devam eder ama sadece ruhu için devam etmez hayat.
Önce yaralandığı yeri tamir etmesi gerekir.
Kurban rölü oynamak kolaydır, asıl zor ise her bir soruna çözüm bulmak
Kurban rolünü bulaştırmak da kolaydır, hani varsa etrafınızda dikkat edin...!
Yeni yılın ilk yazısı olsun bu yazı
Her daim bir umut vardır
Aylin Özgür
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.