SEK SEK ADIMLAR

Sek sek adımlar sadece sek sek oyununda yok. Gerçek hayat bunun en güzel örneği. Her gün, işe giderken adımlarımız geri geri gidiyor. Bunu çok duyuyoruz uzun zamandır. Genelde yaptığı işten memnun olmayanlar, işi zoraki görev olarak görenler ve istemediği işte çalışanlar der bu cümleyi. Sek sek adımlarla okula giden çocuklarımız ilim irfan öğreneceğiz diye düşünürken. Hayalleri de onlarla her gün okula gidip gelmekte. Kocaman adam olacağım ben, diye başlayan cümlelere aşinayız. Hayalini sorarız çocuğun, duysakta illa bizim dediğimizi yapsın isteriz. Pilot olmak isteyen çocuğa, illa doktor ol deriz. Dünyayı keşfedeceğim diyen çocuğa ise avukat olacaksın diye diretiriz. Çocuk bu durumu garipsese bile, "her şeyin en iyisini biz biliyoruz" deyip, konuyu kapatıyoruz. Sek sek adımlarla hayaline kavuşmayı bekleyen çocuğu, biz çoktan manipule edip, beyninde şunu olma bunu ol diye programladık bile. Birde, "biz çocuğumuzun iyiliğini istiyoruz" gibi cümleleri her an duymanız mümkün. Misyon edinmişiz gibi, sek sek adımları durdurup bizim istediğimiz istikamete emin adımlarla gitmelerini istiyoruz. Sanki daha iyi olacağından emin gibiyiz. İçinde bulunduğumuz dünyaya, sek sek adımlar ya çok yavaş ya da çok hızlı gelmektedir. Kimi zamanla uyumlu adımlar atarken, kimi ise dünde kalan adımlarını bugüne uyumlandırma peşinde. Yine de her şeye rağmen her daim bir umut vardır Aylin Özgür