Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Aylin Özgür
Köşe Yazarı
Aylin Özgür
 

SOSYAL ÇÜRÜME

Bugünleri gördükce çocukluğumu hatırlıyorum  zor da olsa ne kadar mutlu olduğumu anımsıyorum  Ya şimdi? Eskiden çok eskiden insanlar kendilerini korunmasız hissetmesinler diye yanlarına kılıç ve kalkan alıyorlarmış. Günümüzde de öyle ama biraz farklı  İnsanlar artık söz, davranış ve enerji olarak ta başkalarına zarar verebiliyor. Hani eskiden kılıç vardı ama gelenek görenek de vardı. Günümüzde öyle bir yola  saptık ki, toparlayamıyoruz, battıkça batıyoruz. Birde bunların doğru olduğunu savunuyoruz elimizde sanki kılıç ve kalkan var misali sözlerimizi ayarsız savurup duruyoruz. Yolda kimseyle zoru olmayan bir kişi görsek binbir kulp takıyoruz  Kusur arıyoruz  Herkes kendini sokakta her yerde  koruma kalkanıyla dolaşmak zorunda hissediyor. Senin şapkan neden beyaz? Neden şoylesin, neden böylesin? Bitmiyor kusur aramalarımız. Emeğe saygı duymayaşımız ise baya ileri bir boyuta taşındı. İleri teknoloji çağlardan geçerken  İnsanlığımız,  hümanizm ve etik gibi değerler geri geri gidiyor. Artık değer biçişlerimiz bile farklı. Dürtsek mi birbirimizi, "böyle olmaz bu" desek mi? Herkes neredeyse tek kişilik dünya yaşıyor bu dünyada ve yaptığı şeyler yanlış olsa bile doğru olduğunu savunuyor. Öyle bir savunuyor ki ya başkasına çamur atıyor, ya da saldırıyor. Özür beklersiniz ayağınıza  metrobüste yanlışlıkla bastılar diye sakın beklemeyin çünkü siz özür dilemek zorunda kalırsınız. Tuhaf zamanlardan geçiyoruz, belki her şeyimiz var ama yine de yetmiyor. Biraz taşkınlık gerek, biraz olay gerek  Birkaç da dedikodu oldu mu, bu iş tamam. Bir iki olay derken, egomuz bizi  tamamıyla esir alıyor. İnsan olmayı unutup, olmamaya başlıyoruz. Ne saygı var, ne sevgi ne de anlayış. Bu dünya benim, böyle de olmalı naraları atıyoruz durmadan  Oysa herkes aynı naraları attığında kimse kimseyi duymuyor... Eskiden minnettardık ailemize, öğretmenimize, komşumuza  Günümüzde ise , nefret ediyoruz hepsinden  Sadece yapmacık bir tebessümle samimiyet dağıtıyor sanıyoruz kendimizi. Düzelir mi bu durum? Belki en dibe vurup sonra düzelecek, belki de eskisinden daha güzel olacak... Umudumuz hep olmalı, değil mi? Aylin Özgür
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2023 - Perşembe

SOSYAL ÇÜRÜME

Bugünleri gördükce çocukluğumu hatırlıyorum  zor da olsa ne kadar mutlu olduğumu anımsıyorum 
Ya şimdi?
Eskiden çok eskiden insanlar kendilerini korunmasız hissetmesinler diye yanlarına kılıç ve kalkan alıyorlarmış.
Günümüzde de öyle ama biraz farklı 
İnsanlar artık söz, davranış ve enerji olarak ta başkalarına zarar verebiliyor.
Hani eskiden kılıç vardı ama gelenek görenek de vardı.
Günümüzde öyle bir yola  saptık ki, toparlayamıyoruz, battıkça batıyoruz.
Birde bunların doğru olduğunu savunuyoruz elimizde sanki kılıç ve kalkan var misali sözlerimizi ayarsız savurup duruyoruz.

Yolda kimseyle zoru olmayan bir kişi görsek binbir kulp takıyoruz 
Kusur arıyoruz 
Herkes kendini sokakta her yerde  koruma kalkanıyla dolaşmak zorunda hissediyor.
Senin şapkan neden beyaz? Neden şoylesin, neden böylesin?
Bitmiyor kusur aramalarımız.

Emeğe saygı duymayaşımız ise baya ileri bir boyuta taşındı.
İleri teknoloji çağlardan geçerken 
İnsanlığımız,  hümanizm ve etik gibi değerler geri geri gidiyor.
Artık değer biçişlerimiz bile farklı.
Dürtsek mi birbirimizi, "böyle olmaz bu" desek mi?
Herkes neredeyse tek kişilik dünya yaşıyor bu dünyada ve yaptığı şeyler yanlış olsa bile doğru olduğunu savunuyor.
Öyle bir savunuyor ki ya başkasına çamur atıyor, ya da saldırıyor.
Özür beklersiniz ayağınıza  metrobüste yanlışlıkla bastılar diye sakın beklemeyin çünkü siz özür dilemek zorunda kalırsınız.

Tuhaf zamanlardan geçiyoruz, belki her şeyimiz var ama yine de yetmiyor.
Biraz taşkınlık gerek, biraz olay gerek 
Birkaç da dedikodu oldu mu, bu iş tamam.
Bir iki olay derken, egomuz bizi  tamamıyla esir alıyor.
İnsan olmayı unutup, olmamaya başlıyoruz.
Ne saygı var, ne sevgi ne de anlayış.
Bu dünya benim, böyle de olmalı naraları atıyoruz durmadan 
Oysa herkes aynı naraları attığında kimse kimseyi duymuyor...

Eskiden minnettardık ailemize, öğretmenimize, komşumuza 
Günümüzde ise , nefret ediyoruz hepsinden 
Sadece yapmacık bir tebessümle samimiyet dağıtıyor sanıyoruz kendimizi.
Düzelir mi bu durum?
Belki en dibe vurup sonra düzelecek, belki de eskisinden daha güzel olacak...
Umudumuz hep olmalı, değil mi?
Aylin Özgür

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.