Bugünleri gördükce çocukluğumu hatırlıyorum zor da olsa ne kadar mutlu olduğumu anımsıyorum
Ya şimdi?
Eskiden çok eskiden insanlar kendilerini korunmasız hissetmesinler diye yanlarına kılıç ve kalkan alıyorlarmış.
Günümüzde de öyle ama biraz farklı
İnsanlar artık söz, davranış ve enerji olarak ta başkalarına zarar verebiliyor.
Hani eskiden kılıç vardı ama gelenek görenek de vardı.
Günümüzde öyle bir yola saptık ki, toparlayamıyoruz, battıkça batıyoruz.
Birde bunların doğru olduğunu savunuyoruz elimizde sanki kılıç ve kalkan var misali sözlerimizi ayarsız savurup duruyoruz.
Yolda kimseyle zoru olmayan bir kişi görsek binbir kulp takıyoruz
Kusur arıyoruz
Herkes kendini sokakta her yerde koruma kalkanıyla dolaşmak zorunda hissediyor.
Senin şapkan neden beyaz? Neden şoylesin, neden böylesin?
Bitmiyor kusur aramalarımız.
Emeğe saygı duymayaşımız ise baya ileri bir boyuta taşındı.
İleri teknoloji çağlardan geçerken
İnsanlığımız, hümanizm ve etik gibi değerler geri geri gidiyor.
Artık değer biçişlerimiz bile farklı.
Dürtsek mi birbirimizi, "böyle olmaz bu" desek mi?
Herkes neredeyse tek kişilik dünya yaşıyor bu dünyada ve yaptığı şeyler yanlış olsa bile doğru olduğunu savunuyor.
Öyle bir savunuyor ki ya başkasına çamur atıyor, ya da saldırıyor.
Özür beklersiniz ayağınıza metrobüste yanlışlıkla bastılar diye sakın beklemeyin çünkü siz özür dilemek zorunda kalırsınız.
Tuhaf zamanlardan geçiyoruz, belki her şeyimiz var ama yine de yetmiyor.
Biraz taşkınlık gerek, biraz olay gerek
Birkaç da dedikodu oldu mu, bu iş tamam.
Bir iki olay derken, egomuz bizi tamamıyla esir alıyor.
İnsan olmayı unutup, olmamaya başlıyoruz.
Ne saygı var, ne sevgi ne de anlayış.
Bu dünya benim, böyle de olmalı naraları atıyoruz durmadan
Oysa herkes aynı naraları attığında kimse kimseyi duymuyor...
Eskiden minnettardık ailemize, öğretmenimize, komşumuza
Günümüzde ise , nefret ediyoruz hepsinden
Sadece yapmacık bir tebessümle samimiyet dağıtıyor sanıyoruz kendimizi.
Düzelir mi bu durum?
Belki en dibe vurup sonra düzelecek, belki de eskisinden daha güzel olacak...
Umudumuz hep olmalı, değil mi?
Aylin Özgür