Kuzey Yarımküre, her yıl 21 Haziran’da yılın en uzun günü olarak bilinen yaz gündönümünü kutlar.
Bu günde Güneş, gökyüzündeki en yüksek noktasına ulaşır ve ışınlarını Dünya’ya uzun bir süre boyunca yayar…
Hepimiz bu ışınlardan kendi payımıza düşeni bölüşüp yaşamlarımıza devam ederiz.
Dünya kendi ritminde dönerken her beden ve ruh bu dönüşe dahil olur.
Bir yanda savaşlar, acılar, ölen çocuklar, durmaksızın akan kan.
Amansız acılar, dertler.
Diğer yanda barış çağrısı yapan yürekler…
Zenginlerin göz kamaştıran yaşamı,
Fakirliğin kahverengi yüzü...
Açlıkla tokluğun savaşı,
Varlıkla yokluğun,
Güçlüyle güçsüzün,
İyiyle kötünün…
Dünya her dönüşünde dengesini bulmaya çalışırken, üstünde yaşayan canlar hayali bir düzenin peşi sıra gezinmekte.
Yaşam, merdiven misali,
Birileri inerken,
Birileri tırmanmakta basamakları.
Bazen durup anda soluklananlar...
Ceplerinde çöl kumu,
Saçlarında okyanus mavisinin ıslaklığıyla dolaşanlar hep bu âlemin deneyimleyicileri…
Dünya, gündüz ve gecesini eşitlerken ritmini bozmadan her sene,
Biz insanlar, aradığımız huzurun, barışın izini sürmekteyiz gün ışığının peşi sıra...