Eylül, yaz güneşine veda,
Sonbahara merhabaydı,
Yeşilden sarıya geçen renk tonlarıydı,
Hüzündü,
Hazandı,
Bazılarına ayrılıktı,
Bazılarına kavuşmanın sıcaklığı…
Dün son vedasını yapıp Ekim’e el verdi gitti…
Ekim, serin geceler,
Kış güneşinin bir görünüp bir kaybolması,
Kış hazırlıklarının son telaşları,
İkindi vakti çıkan rüzgarlar,
Akşam soğukları,
Battaniye, sıcak çay, kitapla geçirilen hafta sonları,
Bir anda bastıran sağanak yağmurlar,
Kimi zaman damlalara arkadaş gözyaşlarımız,
İçimizde bir yerlerde kaynayıp gelen duygu fırtınaları,
Griliklerin arasında doğan gökkuşağı,
Ekim bol bol hatıra hafızlarımızda…
Yollarda “hoşgeldin” dedim Ekim’in ilk gününe…
Evlatların üçü farklı ilde, bir yerlerde, ben bambaşka yerlerde.
Heybemde azıcık hüzün var elbet, bolca şükür ve dua…
Yavrulara, kurda, kuşa, her bir cana…
“Yol Öyküleri” topluyorum geçtiğim yerlerden.
İnsan, yolcu şu dünyada,
Gerisi hep emanet bize işte.
Ben de gönlümdeki bana emanet cümleleri bırakıyorum buraya…
Okuyan yüreklere sevgi ve şifa değsin bol bol…
Varsın hoşgelsin Ekim ayı tüm güzellikleriyle,
Ruhumuza, bedenimize şifa tozları serpielesin yıldız yıldız…
Dilek Tuna Memişoğlu