Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Dilek Tuna Memişoğlu
Köşe Yazarı
Dilek Tuna Memişoğlu
 

Anadolu Kokulu Yazılar -39- Ankara’ya Kar Geldi

  Çok eskiden, ben çocukken şehrimin kışları pek sert geçerdi. Gündüzü ayrı ayaz, gecesi dondururdu. Kar günlerce kalkmazdı sokaklardan. Yokuşlu tepelerden poşetlerle, leğenlerle kayardık. Sabah çocuklar rahat gitsin diye yollara soba külleri dökülürdü. Etrafımız kar, içimize işleyen bir soğuk, okul yollarına düşerdik dizi dizi. Teneffüslerde kartopu oynar, paçalarımız, eldivenlerimiz ıslanır; ellerimiz, burunlarımız buz keser, okul sobasının başında yer kapmak için yarışırdık. Hatta böyle bir yarışta naylon karışımlı siyah önlüğümü yakmışlığım, üzüntüden ağlamışlığım vardır. Benim şehrimin kışları gerçekten kış gibi geçerdi çocukluğumda. Kar günlerce kalkmazdı topraktan. Çatılardan buzlar sarkardı. Ucunu koparıp emerdik şeker gibi. Önemli işler hep kışın ardındaki bahara saklanırdı; düğünler, nişanlar, ev taşımalar. Haberlerin ardından verilen hava raporları merakla beklenirdi. Sobalı evler çoktu o vakitler. Kış demek biraz da havada kömür kokusu demekti. Yokluk demekti, çaresizlik demekti, donan su boruları demekti. Her şeye rağmen o çilenin içinde bile gülümseyip hayata tutunmaktı aslolan. Kış demek sıcak yaz günlerini özlemekti. Biz büyüdükçe mevsimler de değişmeye başladı. İlkin hissetmiyorduk sanki, iklim değişikliği deniyordu, kuraklık deniyordu okuyup geçiyor, günlük işlerimize dalıyorduk. Kış gününde bahar havası yaşamaya, yağmur damlaları daha az düşmeye, göller kurumaya başlayınca biraz biraz “ne oluyor” demeye başladık ama daha tam da farkında değiliz kanımca. Şimdiye kadar bol bol yağması gereken kar ve yağmur yeterince yağmadı.  Topraklarımız kar hasreti çekiyor. “Hani ya, niye yağmıyor bu kar? Ne olacak böyle? kuraklık olacak böyle giderse” telaşlarımızın ardından neyse ki dün Ankara’ya kar geldi. Hepimizde bir sevinç bir telaş. Kapıda pencerede karı izliyoruz, çekimler yapıyoruz. Başka illerimizde de kar manzaraları geliyor. İçimizde bir sevinç, bir heyecan… Sabah ben de heyecanla çıkıp yürüdüm temiz havada. İyi geldi. Biraz daha yağsa da topraklarımız suya doysa. Kışları kış gibi yaşasak. Her şey eskiden olduğu gibi normal akışında gitse. Ağzımızın tadı, gönlümüzün huzuru geri gelse…
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2023 - Cuma

Anadolu Kokulu Yazılar -39- Ankara’ya Kar Geldi

 

Çok eskiden, ben çocukken şehrimin kışları pek sert geçerdi.

Gündüzü ayrı ayaz, gecesi dondururdu.
Kar günlerce kalkmazdı sokaklardan.
Yokuşlu tepelerden poşetlerle, leğenlerle kayardık.

Sabah çocuklar rahat gitsin diye yollara soba külleri dökülürdü.
Etrafımız kar, içimize işleyen bir soğuk, okul yollarına düşerdik dizi dizi.

Teneffüslerde kartopu oynar, paçalarımız, eldivenlerimiz ıslanır; ellerimiz, burunlarımız buz keser, okul sobasının başında yer kapmak için yarışırdık.

Hatta böyle bir yarışta naylon karışımlı siyah önlüğümü yakmışlığım, üzüntüden ağlamışlığım vardır.

Benim şehrimin kışları gerçekten kış gibi geçerdi çocukluğumda.
Kar günlerce kalkmazdı topraktan.
Çatılardan buzlar sarkardı.
Ucunu koparıp emerdik şeker gibi.
Önemli işler hep kışın ardındaki bahara saklanırdı; düğünler, nişanlar, ev taşımalar.
Haberlerin ardından verilen hava raporları merakla beklenirdi.
Sobalı evler çoktu o vakitler.
Kış demek biraz da havada kömür kokusu demekti.
Yokluk demekti, çaresizlik demekti, donan su boruları demekti.

Her şeye rağmen o çilenin içinde bile gülümseyip hayata tutunmaktı aslolan.
Kış demek sıcak yaz günlerini özlemekti.

Biz büyüdükçe mevsimler de değişmeye başladı.
İlkin hissetmiyorduk sanki, iklim değişikliği deniyordu, kuraklık deniyordu okuyup geçiyor, günlük işlerimize dalıyorduk.
Kış gününde bahar havası yaşamaya, yağmur damlaları daha az düşmeye, göller kurumaya başlayınca biraz biraz “ne oluyor” demeye başladık ama daha tam da farkında değiliz kanımca.

Şimdiye kadar bol bol yağması gereken kar ve yağmur yeterince yağmadı. 
Topraklarımız kar hasreti çekiyor.
“Hani ya, niye yağmıyor bu kar? Ne olacak böyle? kuraklık olacak böyle giderse” telaşlarımızın ardından neyse ki dün Ankara’ya kar geldi.

Hepimizde bir sevinç bir telaş.
Kapıda pencerede karı izliyoruz, çekimler yapıyoruz.
Başka illerimizde de kar manzaraları geliyor.
İçimizde bir sevinç, bir heyecan…

Sabah ben de heyecanla çıkıp yürüdüm temiz havada.
İyi geldi.
Biraz daha yağsa da topraklarımız suya doysa.
Kışları kış gibi yaşasak.

Her şey eskiden olduğu gibi normal akışında gitse.
Ağzımızın tadı, gönlümüzün huzuru geri gelse…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.