Hoşgeldin toprağıma
Dünyamıza
Geçen bıraktığından beri pek değişen bir şey yok buralarda
Ben güne erken başlıyorum
Alaca karanlıkta içiyorum suyumu
Sonra açılayım diye bir fincan kahve yapıyorum kendime
Sabahın sessizliğinde yazıyorum böyle yine
Hoşgeldin Aralık
Değişen bir şey yok evet dünyanın acıları aynı
Katlanarak büyüyor sadece
Şekil değiştiriyor
Daha çok çocuk ölüyor buralarda
Daha çok anne ağlıyor
Yine babalar çaresiz, geçim derdinde
Telaşlarımız yine fazla
Durup düşünmeye zamanımız yok dünya dönerken
Bir yaşam kaygısı sarmış ki benliğimizi
Özümüzü içimizden çekip çıkarana aşkolsun
Hoşgeldin Aralık
Bizde değişen bir şey yok gibi görünse de bakma
Çok değiştik geçen Aralık’tan bu yana
Hayat farklı hızla akıyor buralarda
Biz yolcular akışta devam
Her güne dert, tasa, hastalık, ayrılık, acı, sevinç pay edip
Umudun sıcaklığında ‘devam’ diyoruz yeniye
Yeni günlere, aylara
Hoş geldin Aralık
Biraz serinlik serp yangın yeri yüreklere
Kar tanesi serpele suya hasret topraklara
Bembeyaz ‘umut’ tadında kar taneleri
Şöyle örtsün kan rengini, tüm siyah gölgeleri, kirleri
Pas pak etsin dünyamızı
İçimizi
Dışımızı
Nasıl ihtiyacımız var arınmaya
Berekete
Gönülden gülmeye
Bir bilsen
Ah!…