Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Dilek Tuna Memişoğlu
Köşe Yazarı
Dilek Tuna Memişoğlu
 

BİR KÂSE AŞURE NUH’UN GEMİSİ ON MUHARREM VE BİN İYİLİK

Aşure berekettir. Paylaştıkça çoğalan, tatlanan. Her malzeme bir duayla, niyetle eklenir ateşin üstündeki tencereye. Bir avuç buğday, fasulye, nohut, üzüm, şeker, bir tutam tuz. Allah ne verdiyse işte… Mühim olan evde kaynaması o tatlı aşın. Bereketin dalga dalga yayılması evlere, evrene… Malzemeler pahalı evet. Her çeşidi koymak zor bu devirde. Süslü aşure kâselerini ekrandan sunmak yanlış sayılır elbet yiyemeyenleri düşününce. Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Sudan’da aylardır akan kan gelir akla. Açlıktan ölen yavrular. Susuzluktan iki büklüm nineler, dedeler. Dili susmuş analar. Bir Kerbelâ hikâyesi gelir uzaklardan. Nasıl da acı. Hâlâ taze. Ta o günden beri durulmayan savaşların çığlığı gelir. Aşure dendi mi Nuh Tufanı gelir akla. Babayla oğulun ayrı düşmesi. Bir gemi gelir tüm canlardan birer çift toplanmış. Dağ misali sularda yol alan. Bir inanca tutunmuş insanlar. Kardeşçe bir arada Ve fırtına sonrası gün doğumu. Dağın tepesine oturmuş dev bir gemi. Yeni güne uyanıp acıkan insanlar, hayvanlar. Aşure denince Nuh Tufanı sonrası kurulan kazanlar gelir. Gemide Allah ne verdiyse kalan yiyecekler. Hepsi birleşip aş olur yeniden doğan dünyanın canlarına. Bereketlenir çoğalır. Bu yüzdendir paylaşmak, evde yapınca komşu kapılarında kâse kâse dağıtmak. Bu yüzdendir bu günde iyiliği çoğaltmak. Bir düşküne el uzatmak. Dualar etmek, dilekler tutmak. Ruhları arındırmak önemliyse bugünde Bedenler de temizlenmeli temennisiyle yıkanmak, paklanmak. Aşure arınmadır bir bakıma. Tufandan çıkan ruhların yeniye adım attığı gün, bizlerin de geçmişi bırakıp yeniliğe yönelmemize işaret. “Kendim için, insanlık için, dünya için ne yapabilirim?” Sorusunu sormak. Dünya yeni Kerbela sınavları verip durmaktayken, her gün tufan üstüne tufan olmaktayken bizim bu sınavları nasıl verdiğimizi hatırlatır aşure. İyilikten  yana mı yoksa kötülükten yana mı ruhlarımız? Yoksa sesiz mi kaldık tüm çığlıklara? Yediğimiz her kaşık aşure yeni sorular sordurur benliğimize. Vicdanların rahatlığınca tatlı gelir bu insanlık aşı bizlere. Vicdanlarımız rahatsa tatlıdır aşuremiz, renklidir. İnsanlığa pay etmişsek bereketlidir, hastır…
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2024 - Cuma

BİR KÂSE AŞURE NUH’UN GEMİSİ ON MUHARREM VE BİN İYİLİK

Aşure berekettir.

Paylaştıkça çoğalan, tatlanan.

Her malzeme bir duayla, niyetle eklenir ateşin üstündeki tencereye.

Bir avuç buğday, fasulye, nohut, üzüm, şeker, bir tutam tuz.

Allah ne verdiyse işte…

Mühim olan evde kaynaması o tatlı aşın.

Bereketin dalga dalga yayılması evlere, evrene…

Malzemeler pahalı evet.

Her çeşidi koymak zor bu devirde.

Süslü aşure kâselerini ekrandan sunmak yanlış sayılır elbet yiyemeyenleri düşününce.

Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Sudan’da aylardır akan kan gelir akla.

Açlıktan ölen yavrular.

Susuzluktan iki büklüm nineler, dedeler.

Dili susmuş analar.

Bir Kerbelâ hikâyesi gelir uzaklardan.

Nasıl da acı.

Hâlâ taze.

Ta o günden beri durulmayan savaşların çığlığı gelir.

Aşure dendi mi Nuh Tufanı gelir akla.

Babayla oğulun ayrı düşmesi.

Bir gemi gelir tüm canlardan birer çift toplanmış.

Dağ misali sularda yol alan.

Bir inanca tutunmuş insanlar.

Kardeşçe bir arada

Ve fırtına sonrası gün doğumu.

Dağın tepesine oturmuş dev bir gemi.

Yeni güne uyanıp acıkan insanlar, hayvanlar.

Aşure denince Nuh Tufanı sonrası kurulan kazanlar gelir.

Gemide Allah ne verdiyse kalan yiyecekler.

Hepsi birleşip aş olur yeniden doğan dünyanın canlarına.

Bereketlenir çoğalır.

Bu yüzdendir paylaşmak, evde yapınca komşu kapılarında kâse kâse dağıtmak.

Bu yüzdendir bu günde iyiliği çoğaltmak.

Bir düşküne el uzatmak.

Dualar etmek, dilekler tutmak.

Ruhları arındırmak önemliyse bugünde

Bedenler de temizlenmeli temennisiyle yıkanmak, paklanmak.

Aşure arınmadır bir bakıma.

Tufandan çıkan ruhların yeniye adım attığı gün, bizlerin de geçmişi bırakıp yeniliğe yönelmemize işaret.

“Kendim için, insanlık için, dünya için ne yapabilirim?” Sorusunu sormak.

Dünya yeni Kerbela sınavları verip durmaktayken, her gün tufan üstüne tufan olmaktayken bizim bu sınavları nasıl verdiğimizi hatırlatır aşure.

İyilikten  yana mı yoksa kötülükten yana mı ruhlarımız?

Yoksa sesiz mi kaldık tüm çığlıklara?

Yediğimiz her kaşık aşure yeni sorular sordurur benliğimize.

Vicdanların rahatlığınca tatlı gelir bu insanlık aşı bizlere.

Vicdanlarımız rahatsa tatlıdır aşuremiz, renklidir.

İnsanlığa pay etmişsek bereketlidir, hastır…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.