Kahvaltıda oğlum üstümdeki kazaktaki yazının anlamını bilip bilmediğimi sordu.
Epeydir giyiyorum sevdiğim kazağı.
Üstünde tatlı bir kız resmi var.
Etrafında minik boncuklar.
Aralarda da İngilizce kelimeler.
Yazı aralarda kaybolmuş gibi, belki ondan dikkatimi çekmedi bilmiyorum.
Aslında böyle yabancı yazılı şeyleri çok sevmesem de bazıları çok albenili; resmine, rengine dayanamayıp alıyorum, hediye geliyor.
Hele yazılan öz bir cümleyse yabancı dilde yazılmış olmasına aldırmıyorum.
Cümlenin anlamına kayıyor ruhum.
Ben eğilip, “kazakta acep ne yazıyor?” diye bakmadan:
“Etrafına konfeti gibi kibarlık saç, yazıyor anne”dedi oğlum gülümseyerek.
Ingilizce’den çevirisi böyle…
Tazecik bir yılın ilk sabahında kahvemi içerken “işte!” dedim…
Bu yılın benim için anahtar cümlesini buldum.
Mesaj, aylardır giymediğini ve bu sabah aceleyle alıp üstüme geçirdiğim kazağın üstünde kuş tüyü gibi uçarak avuçlarıma kondu.
Oysa sabah yeni bir yıla başlamanın şaşkınlığı vardı üzerimde.
Eski yıdan taşıp gelen işler, faturalar, fazlalıklar, kaygılar…
“Bu yıl ne yapacağım”ın listesi.
Hepsinin özeti belki de şu cümlede saklı benim için:
Etrafına konfeti gibi kibarlık saç…
İnsan olmanın ne güzel hasletidir “kibarlık”
Karşımızdakilerde beklediğimiz şeylerin başında gelir çoğuncası.
Unutulmaya başlanan insanî bir özeliktir pamuklara sarılası…
“Aldım kabul ettim” dedim oğluma.
Gayret edeceğim kibarlıkta ışık saçmak için.
Ve ben buna daha başka cümleler ekledim kendim için:
Etrafına konfeti gibi iyilik saç.
Hayata her şeye rağmen gülümse.
Cümlelerden öyküler yazmaya devam et.
Öğrenmeye devam.
Yolculuğunda iyilerle yürü.
Yaptığın her işi aşkla yap.
Her içtiğin kahve en lezzetli kahveymişcesine keyif al.
Her gün yeni yılın ilk günüymüş gibi aynı heyecanla çık yola.
Her yeni günde insan olmak için biraz daha çabala.
Yürümeye başlayıp ilk adımlarını atan bebeğin masum heyecanıyla…
Dilek Tuna Memişoğlu
İnstagram @diletuna
Twitter dile_tuna