Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Nimet Ünal Mİzrakli
Köşe Yazarı
Nimet Ünal Mİzrakli
 

Sevmek Bedeni Sevmek Değildir, Ruhun Derinliğine Dokunabilmektir

Sevmek… Herkesin farklı anlamlar yüklediği, bazen basit bir kelime, bazen de sonsuz bir evren. Ama gerçekten sevmek ne demektir? Birinin bedeni mi sevilir, yoksa ruhunun derinliklerine mi ulaşılır? Beden zamanla değişir, kırışır, yaşlanır; oysa ruh, zamansız ve sınırsızdır. Sevmek, sadece bedene odaklanıldığında yüzeysel kalır, gelip geçici olur. Oysa ruhu sevmek, bir insanın en derinlerine dokunmaktır. Birini gerçekten sevebilmek, onun iç dünyasını anlamakla başlar. Yüzeydeki geçici mutlulukları değil, derinlerdeki acıları, korkuları ve umutları görmektir. Bazen kelimelere dökülemeyen duygular vardır; gözlerde saklı, sessizlikte yankılanan. İşte o duyguları fark etmek, onları kucaklamak, sevmek budur. Ruhları sevmek, sabır ister, anlayış gerektirir. Kusurları kabullenmeyi, hataları affetmeyi, değişimi desteklemeyi öğretir. Çünkü ruh, beden gibi sabit değildir; gelişir, öğrenir, bazen yara alır, bazen de güçlenir. Gerçek sevgi, bu süreçte yan yana olmayı bilmektir. Bedenler uzak kalsa bile, ruhlar birbirine sarılır. İnsanlar sık sık dışarıdaki görüntüye aldanır. Oysa sevgi, dış görünüşün çok ötesinde bir yolculuktur. Bir insanı sevmek, onun ruhundaki derinlikleri keşfetmektir. Bir bakış, bir sessizlik, bir tebessümde saklı olan dünyaları görebilmektir. Sevmek, bedeni sevmek değildir… Sevginin özü ruhta saklıdır, ve bir kez o derinliğe inildi mi, hiçbir şey onu sarsamaz. Sevmek bedeni sevmek değildir; ruhu sevebilmektir, çünkü ruhun her hali, bedenden çok daha zengin, çok daha karmaşıktır. Bir ruhun içindeki katmanlar, dışarıdan bakıldığında görülemeyen ama hissedilebilen bir evren gibidir. Kimi zaman neşeyle dolu, kimi zaman ise hüzünle örtülmüş bir derinlik… Gerçekten sevmek, bu katmanların her birine dokunabilmek, sevilen kişinin ruhundaki her hali olduğu gibi kabul edebilmektir. Bir ruhu sevmek, sadece güzellikleri kucaklamak değildir. Sevmek, zorluklara birlikte göğüs germektir. Sevdiğin kişinin en kırılgan anlarında bile yanında olabilmek, onun acısını hissetmek, yaralarını sarmaktır. Ruh, her zaman güvende hissetmek ister ve sevgi, işte bu güveni sunabilmektir. Bu yüzden bedenin ötesine geçmek, ruhun ihtiyaçlarını anlamak, onu beslemek ve büyütmek çok kıymetlidir. Sevmek, zamanın sınırlarını aşan bir bağdır. ,Beden yaşlanır, yıpranır; ama ruh, sevgiyle her geçen gün daha da derinleşir, güçlenir. Sevdiğin kişinin ruhunu tanımak, ona aynada gördüğünden çok daha fazlası olduğunu gösterebilmektir. Çünkü asıl güzellik, geçici olan bedenin değil, sonsuz olan ruhun içindedir. Ve belki de en önemlisi, ruhu sevmek demek, koşulsuz sevmek demektir. Beklentisiz, karşılık aramadan, sadece var olduğu için sevmek… İşte bu, en derin ve en saf sevginin tanımıdır. Çünkü gerçek sevgi, bedensel bağlılıklardan kurtulup ruhların birleşmesiyle var olur. Bu bağ, ne zamanla ne de mesafelerle zedelenir. Sevgi, ruha dokunduğu an ölümsüzleşir. Sevmek, bedeni sevmek değildir. Bedeni saran ruhu anlayabilmek, ona gerçekten dokunabilmektir. Bu da sevginin özüdür. Ve bir kez ruhu sevdin mi, o sevgi bir daha asla kaybolmaz çünkü ruh, sonsuzdur. Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2024 - Çarşamba

Sevmek Bedeni Sevmek Değildir, Ruhun Derinliğine Dokunabilmektir

Sevmek…

Herkesin farklı anlamlar yüklediği, bazen basit bir kelime, bazen de sonsuz bir evren.

Ama gerçekten sevmek ne demektir?

Birinin bedeni mi sevilir, yoksa ruhunun derinliklerine mi ulaşılır?

Beden zamanla değişir, kırışır, yaşlanır; oysa ruh, zamansız ve sınırsızdır.

Sevmek, sadece bedene odaklanıldığında yüzeysel kalır, gelip geçici olur.

Oysa ruhu sevmek, bir insanın en derinlerine dokunmaktır.

Birini gerçekten sevebilmek, onun iç dünyasını anlamakla başlar.

Yüzeydeki geçici mutlulukları değil, derinlerdeki acıları, korkuları ve umutları görmektir.

Bazen kelimelere dökülemeyen duygular vardır; gözlerde saklı, sessizlikte yankılanan.

İşte o duyguları fark etmek, onları kucaklamak, sevmek budur.

Ruhları sevmek, sabır ister, anlayış gerektirir. Kusurları kabullenmeyi,

hataları affetmeyi, değişimi desteklemeyi öğretir.

Çünkü ruh, beden gibi sabit değildir; gelişir, öğrenir, bazen yara alır, bazen de güçlenir.

Gerçek sevgi, bu süreçte yan yana olmayı bilmektir.

Bedenler uzak kalsa bile, ruhlar birbirine sarılır.

İnsanlar sık sık dışarıdaki görüntüye aldanır.

Oysa sevgi, dış görünüşün çok ötesinde bir yolculuktur.

Bir insanı sevmek, onun ruhundaki derinlikleri keşfetmektir.

Bir bakış, bir sessizlik, bir tebessümde saklı olan dünyaları görebilmektir.

Sevmek, bedeni sevmek değildir…

Sevginin özü ruhta saklıdır, ve bir kez o derinliğe inildi mi, hiçbir şey onu sarsamaz.

Sevmek bedeni sevmek değildir; ruhu sevebilmektir, çünkü ruhun her hali, bedenden çok daha zengin, çok daha karmaşıktır.

Bir ruhun içindeki katmanlar, dışarıdan bakıldığında görülemeyen ama hissedilebilen bir evren gibidir.

Kimi zaman neşeyle dolu, kimi zaman ise hüzünle örtülmüş bir derinlik…

Gerçekten sevmek, bu katmanların her birine dokunabilmek, sevilen kişinin ruhundaki her hali olduğu gibi kabul edebilmektir.

Bir ruhu sevmek, sadece güzellikleri kucaklamak değildir.

Sevmek, zorluklara birlikte göğüs germektir.

Sevdiğin kişinin en kırılgan anlarında bile yanında olabilmek, onun acısını hissetmek, yaralarını sarmaktır.

Ruh, her zaman güvende hissetmek ister ve sevgi, işte bu güveni sunabilmektir.

Bu yüzden bedenin ötesine geçmek, ruhun ihtiyaçlarını anlamak, onu beslemek ve büyütmek çok kıymetlidir.

Sevmek, zamanın sınırlarını aşan bir bağdır.

,Beden yaşlanır, yıpranır; ama ruh, sevgiyle her geçen gün daha da derinleşir, güçlenir.

Sevdiğin kişinin ruhunu tanımak, ona aynada gördüğünden çok daha fazlası olduğunu gösterebilmektir.

Çünkü asıl güzellik, geçici olan bedenin değil, sonsuz olan ruhun içindedir.

Ve belki de en önemlisi, ruhu sevmek demek, koşulsuz sevmek demektir.

Beklentisiz, karşılık aramadan, sadece var olduğu için sevmek…

İşte bu, en derin ve en saf sevginin tanımıdır.

Çünkü gerçek sevgi, bedensel bağlılıklardan kurtulup ruhların birleşmesiyle var olur.

Bu bağ, ne zamanla ne de mesafelerle zedelenir. Sevgi, ruha dokunduğu an ölümsüzleşir.

Sevmek, bedeni sevmek değildir. Bedeni saran ruhu anlayabilmek, ona gerçekten dokunabilmektir.

Bu da sevginin özüdür. Ve bir kez ruhu sevdin mi, o sevgi bir daha asla kaybolmaz çünkü ruh, sonsuzdur.

Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
seroca
(07.10.2024 00:24 - #2311)
muhtesem güzel seslenmiş kalem canim..yüreğe saglik,
Nimet Çok teşekkür ediyorum canım benim beğenen yüreğine sağlık olsun
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
seroca
(07.10.2024 00:24 - #2312)
muhtesem güzel seslenmiş kalem canim..yüreğe saglik,
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.