Julide seminer eğitimlerine başlamasıyla, bir çok şey yaşayayıp deneyimleceğini bilse.
Belki hiç gitmezdi seminere, otururdu gül bahçesinde kahvesini içip keyfine bakardı.
Hayatı nasıl değişip şekillendi o bile anlamadı.
Eğitime gitmeden bir gün önce, babaannesi yine eski eşinden bahsetti Julideye.
Ama o yine kırmadan üzmeden durumu izah etmeye çalıştı
"babaanne, o beni aldattı, sonra da eşini aldattı sen olsan böyle bir insanla bir yuva kurar mıydın?diye sordu
Babaannesi hiç bir cevap vermedi sadece ona baktı.
İsterdi ki torunuyla Julide evlensin
Babaanne bir şeyi atlıyordu. Gerçeği kabul etmiyordu, belki de konduramıyordu.
Kendince planlar yapıyordu, onun hayallerinde ikisi evlense mutlu oluyorlardı belki ama gerçek hayatta bu imkansız gibi bir şeydi.
Aslında Julidenin eski eşi arada onu düşündüğü oluyordu hele ki başarılı doktor olunca daha çok düşünür oldu onu.
Onun gibi hazır baba parası yiyip nerede akşam orada sabah yaşamadı Julide
Onun güçlü oluşu onun başını döndürüyordu düşününce.
Gerçi kendini onunla kiyaslayınca kendini aciz hissediyordu, hem bir yandan da ona olan hayranlığı artıyordu.
Ne vakit babaannesini arasa, konu hep ona gelir, Julide'den övgüyle bahsederdi.
Geçen yıllarda, babaannesini ziyarete gelmişti ama Julide onlarla karşılaşmamak için bahaneler uydurup uzaklaşmıştı evden.
Eğitim günü gelip çatmıştı, iş ortağıyla buluşup kısa ön değerlendirme yapmayı ihmal etmediler
Klinik için konuştular, Julide Suat'ın gelip onlara evrak getirip imzalatacağını belki bu sayede işlerin hız kazanacağını umuyordu.
Evet Suat eğitimin ilk günü geldi, evrak getirdi ama hepsini getirmedi.
Julideyi bir daha görmek için "diğer evrakları unutmuşum Julide hanım, yarın getireceğim" dedi.
Julideyi hiç yalnız başına yakalamadı, ama takmıştı kafasına konuşacaktı onunla.
Ertesi gün Suat yine geldi onu görmeye bu sefer çay içmeye davet etti,
özür amaçlı olduğunu belirtti ve mecbur ikisini de davet etmek zorunda kaldı.
Maksat Julideyi daha yakından tanımak ve güvenini kazanmak
Konuşurlarken konu eski eşine geldi
Julide sustu, konu hakkında tek kelime etmek istemiyordu.
Suat "hayatınızda kimse yok mu, şimdi? diye soruverdi..
" Yok", dedi Julide normal bir ses tonuyla.
" O kadar meşgülüm ki, bu tarz şeyler için ayıracak vaktim yok
, etrafım zaten değerli insanlar ile çevrili başkasına gerek duymuyorum", deyip son noktayı koydu
Bu cümlesiyle, ona doğru hızla yürüyen Suat'ı geri püskürtmek istese de..
Erkeklere denilen hayır, onları, hayır diyen kadına daha çok bağlıyordu, ah Julide bunu bilseydin...
Kaçan hep kovalanır!
Eğitimleri bitmişti, belgelerini alıp kutlamaya gidecekleri sırada, binanın kapısında Julidenin eski eşi ile karşılaştılar.
Normal bir şekilde selamlaştılar, gitmek için musaade istedikleri sırada Suat da katıldı birden onlara.
"Hanımlar tebrik etmeye geldim sizi, demeye kalmadan Mert'i gördü, akrabası ve Julidenin eski eşi.
İkiside çok şaşırmıştı bu duruma, ve İkiside içim içim kıskançlıkla yanıp tutuştular.
Julide içinden" ah babaanne bunlar hep senin işin" deyip durdu, çok kırılmıştı ona.
Keyifleri de kaçmıştı, çok yorgun olduklarını belirtip musaade isteyip ortak kullandıkları eve gideceklerdi ortağı ile birlikte.
Artık babaannesine gitmek istemiyordu.
Suat"Julide hanım ve Esma hanım, bir dakika durun size müjdeli bir haber getirdim,deyip herkesi meraklandırdı.
Ama, "karşılığında yemek yiyelim", dediği anda. Mert sert bir yumrukla onu yere serdi.
Kızlar ne yaptıysa ayıramadı onları o kadar çok öfkeliydi ki.
Suat baygındı, bu hali bile vazgeçirmiyordu onu, yumruklarını savurmaktan.
"Julide benim karım, sen kim oluyorsun diye sayıklayıp durdu.
Olay yerine gelen Emniyet çalışanları ayırdı onları.
Suat için ambulans çağırdılar.
Hepsi hastaneye gitti, Mert ise tutuklandı.
Hastanede ilk muane sonucuna göre Suat, aldığı darbelerden dolayı, beyin kanaması geçirmişti.
Tedavisi için hemen yoğun bakıma alındı.
Julide olanlar karşısında çok üzgündü.
Esma ile ikisinin karakola gidip ifade vermeleri gerekti, giderken Suatın raporlarını da alıp gittiler.
Karakolda olanı olduğu gibi anlatıp Suatın durumuyla ilgili kısa bilgi verdiler çalışanlara.
Ayrıca Suatın onlara vereceği müjdeli haberi de öğrendiler klinik açılabilirdi ama gece nöbetçi doktor çalışması şartıyla.
Mert kasten adam yaralamaktan tutuklanıp cezaevine gönderilmişti.
Julide bir yandan kırgın ve üzgündü ama klinikle ilgili haber biraz olsun iyi gelmişti.
Evlerine doğru giderken başka üzücü bir haber aldı Julide.
Babası vefat etmişti.
Aldığı bir ilaç yan etki yapmıştı....
Birden sinir krizi geçirdi Julide, yıllardır ağlamayı unutmuştu, bu seferki çok farklıydı.
Hıçkıra, hıçkıra, içini çeke çeke, uzun dakikalar boyunca ağladı.
Babası, ondan özür dileseydi öyle göç etseydi bu belki Julideyi biraz rahatlatırdı.
İçinde ailesine karşı büyüttüğü yangını söndürürdü.
"Bugünden daha kötü gün olabilir mi" diyerekten...
Belki yarın çok başka olacaktı, onu da ancak yarına dair umudu olursa öğrenecekti.....
Hayat çok garip bir yer, olumsuz şeyler yaşanmadan, olumlu şeyler gelmezdi bunu çok iyi biliyordu Julide....
Aylin Özgür