Nereden ne zaman yapmayı öğrendiğim bilinmez kâğıttan kayık yapar ellerim.
Bir küçük kâğıt parçası bulsam istemsiz, nedensiz…
Bir mavilik özlemi belki.
Belki geçmiş zaman hikâyelerinden bir cümle, bir andan resim…
Minicik kâğıt parçasını katlar dururum böyle kayık olsun diye.
Sonra masama koyar hayal kurarım gelip gidip.
Üstüne eskilerden bir şarkı.
Bir fincan sıcak kahve.
Bu sabah kar var şehrimde.
Penceremden izledim minik minik yağmasını.
Bereket diledim bu topraklara.
Esenlik.
Hastalara şifa.
Evsizlere ev.
İşsizlere iş.
Sokak canlarına yem, mama, sıcak bir köşe.
Gençlere aydınlık bir gelecek.
Ve “barış” dünyama.
Sahici, kalıcı..
Gülen çocuk yüzleri, yürekleri…
Cuma mesajları telefonumda.
Benim kutsal gün mesajım da böyle olsun bugün.
Bir cana, yüreğe iyilikle dokundun mu gün sana mübarektir işte…
Elimde yeni yaptığım kâğıttan kayık, yanımda Limon, gönlümde bir dolu cümle…
Birazını bıraktım buraya.
Gerisi bir öyküde hayat bulsun öyleyse.
İçinde mavilik,
İki sevgili yürek,
Bir küçük kayık olan geçmiş zaman öyküsü…
Dilek Tuna Memişoğlu
@diletuna
**Kedimizin adı Limon