Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Hülya Ölçücüoğlu
Köşe Yazarı
Hülya Ölçücüoğlu
 

SEÇİMİN

Elinde bir ateş var, bir şeyi tutuşturacaksın ya da sönmesini izleyeceksin... Seçimin...tutuşturdun bir mumu, geçtin karşısına izliyosun dans eden alevi. Ama o mum eriyecek ve sen yine karanlıkta kalacaksın... Çabalamıyosun!O ateş sönmesin diye tutuşturacak bir şey aramıyosun!Seçimin... Başka bir mum daha buluyosun, sonra başka bir mum daha... O ateş sönsün istemiyosun, heyacanlanıyosun o ateşle... Hayat buluyosun, nefes alıyosun.Seçimin... Ve bu seçimden mutlusun. O ateş yüreğin... Kalbini avcunun içine aldığında bir pusula gibi götürdüğü kişi senin evin. Peki sen evin olacakken bir gezgin olmayı neden istiyosun?Seçimin... Çünkü alışmışsın her istediğinde kucak açıp sorgusuz sualsiz çekip gideceğin limanlara. Zor geliyor tabii halatını bağlayıp her dalgada biraz daha "O"olacağın durağına... Hangi esarette kilitli kaldı gözlerin, ellerini hangi yokluğun kanına buladın? İçinde yeşermeye başlayan tohumları hangi kör kuyulara attın da korkuyosun bu kadar çiçek açmaktan? Açtığın her sayfayı karalayıp buruşturunca hangi yarana tampon yaptın? Peki ya hayallerin! Hangi bulutlara uçurup yağdırdın yağmurlarla onları... Ne kadar uzağa fırlatıp attın ki yoksaydın? Nerde kayboldun? Bir kez oturup kendini tam olarak dinlesen ne eksilir senden.. . Yoksa varlığın inkara mı geçer sen olmayan sendeki seni... Hangi mevsim, hangi ay, hangi güne ait ruhun? O kadar azsın ki nerde çoğalacaksın... Kolayı zora sokmak ne denli bir huzur verir ki insana... Seçimin... Gerçekten senin mi? Kanatlarında ordan oraya taşıdığın her bir yük ağır değil mi yolculuğunda? Savursan savrulur musun? Dindir varlığının içindeki sızısını acılarının, yoksa kavrulacak iyi olan herbir duygun. Kömürleşip zift tutacak yüreğin ve taş olacak göğsünde taşıdığın... Soğuk, katı ve anlamsız... Yitireceksin kendini, gözyaşı diye akıtmaya çalıştığın şey olmayacak artık... O zaman senden geriye ne kalacak yanaklarını ıslatamayacaksan... Boşluğa bırak kendini... Seni aşağıya çeken ne varsa at birer birer... Yükselebildiğin kadar yüksel... Neden tutsun seni karanlık... Sonum geldi dediğin nokta başlangıcın olsun... Haykır önce kendine, sonra tüm evrene... "Ben burdayım Varım... " Sen burdasın, Ruhunla, Kalbinle, Gülüşünle, Duruşunla, Hatalarınla, Öfkenle... Sen,Sensin... Ve Gerçeksin, kendini sakın yok sayma! Seçimin... Kendin...
Ekleme Tarihi: 28 Mayıs 2024 - Salı

SEÇİMİN

Elinde bir ateş var, bir şeyi tutuşturacaksın ya da sönmesini izleyeceksin...

Seçimin...tutuşturdun bir mumu, geçtin karşısına izliyosun dans eden alevi.

Ama o mum eriyecek ve sen yine karanlıkta kalacaksın...

Çabalamıyosun!O ateş sönmesin diye tutuşturacak bir şey aramıyosun!Seçimin...

Başka bir mum daha buluyosun, sonra başka bir mum daha...

O ateş sönsün istemiyosun, heyacanlanıyosun o ateşle...

Hayat buluyosun, nefes alıyosun.Seçimin...

Ve bu seçimden mutlusun. O ateş yüreğin...

Kalbini avcunun içine aldığında bir pusula gibi götürdüğü kişi senin evin.

Peki sen evin olacakken bir gezgin olmayı neden istiyosun?Seçimin...

Çünkü alışmışsın her istediğinde kucak açıp sorgusuz sualsiz çekip gideceğin limanlara.

Zor geliyor tabii halatını bağlayıp her dalgada biraz daha "O"olacağın durağına...

Hangi esarette kilitli kaldı gözlerin, ellerini hangi yokluğun kanına buladın?

İçinde yeşermeye başlayan tohumları hangi kör kuyulara attın da korkuyosun bu kadar çiçek açmaktan?

Açtığın her sayfayı karalayıp buruşturunca hangi yarana tampon yaptın?

Peki ya hayallerin! Hangi bulutlara uçurup yağdırdın yağmurlarla onları...

Ne kadar uzağa fırlatıp attın ki yoksaydın?

Nerde kayboldun?

Bir kez oturup kendini tam olarak dinlesen ne eksilir senden..

. Yoksa varlığın inkara mı geçer sen olmayan sendeki seni...

Hangi mevsim, hangi ay, hangi güne ait ruhun?

O kadar azsın ki nerde çoğalacaksın...

Kolayı zora sokmak ne denli bir huzur verir ki insana...

Seçimin... Gerçekten senin mi?

Kanatlarında ordan oraya taşıdığın her bir yük ağır değil mi yolculuğunda?

Savursan savrulur musun?

Dindir varlığının içindeki sızısını acılarının, yoksa kavrulacak iyi olan herbir duygun.

Kömürleşip zift tutacak yüreğin ve taş olacak göğsünde taşıdığın...

Soğuk, katı ve anlamsız...

Yitireceksin kendini, gözyaşı diye akıtmaya çalıştığın şey olmayacak artık...

O zaman senden geriye ne kalacak yanaklarını ıslatamayacaksan...

Boşluğa bırak kendini...

Seni aşağıya çeken ne varsa at birer birer...

Yükselebildiğin kadar yüksel...

Neden tutsun seni karanlık...

Sonum geldi dediğin nokta başlangıcın olsun...

Haykır önce kendine, sonra tüm evrene...

"Ben burdayım Varım...

" Sen burdasın, Ruhunla, Kalbinle, Gülüşünle, Duruşunla, Hatalarınla, Öfkenle...

Sen,Sensin...

Ve Gerçeksin, kendini sakın yok sayma! Seçimin...

Kendin...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Serpil
(29.05.2024 21:06 - #2022)
Çok beğendim kalemine sağlık canım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Serpil
(29.05.2024 21:06 - #2023)
Çok beğendim kalemine sağlık canım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

22
Aralık
10
Aralık
03
Aralık
30
Kasım
23
Kasım
29
Ekim
17
Ekim
10
Ekim
29
Eylül
15
Eylül
02
Eylül
22
Ağustos
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.