Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
İsa Demiroğlu
Köşe Yazarı
İsa Demiroğlu
 

BATIRLARIN VAR ETTİĞİ İNSAN IRKI

Yazacak pek bir şey bulamadım bugün, bende bu bilinmezliğin içerisinde rahmetli sevdiceğimin bir ödevi için yazdığım kısa bir hikayeyi sizlerle buluşturmak istedim. Eminim ki böyle bir durumda o da bunu isterdi. Soğuk bir aralık akşamı yine gece geç saatlerdi ve bilgisayarın başına geçip şu bilim kurgu hikâyeyi yazdım onun için. Ha bu arada o ödevin bir de tablosunu yapmıştık onu da ekliyeyim ve yorumu sizlere bırakıyorum bakalım siz ne düşüneceksiniz bu tablo ve hikâye hakkında. BATIRLARIN VAR ETTİĞİ İNSAN IRKI Yeni zargos şehrinde her zamankinden farklı bir hava vardı. Güneş tam tepedeyken birden hava karardı ve gök gürlemeye başladı. Şehrin sakinleri ise bu olaya çok şaşırmıştı çünkü daha önce böyle bir durum olmamıştı. Karot adında bir çocuk gök yüzünde çok değişik bir cismin yeryüzündeki insanları yukarı doğru çektiğini gördü. Koşarak odasını gidip yorganın altına girdi ve ağlamaya başladı. Şehirdeki tüm insanların durumu da farksızdı. Herkes telaş içerisinde ne yapacaklarını düşünürken gök yüzünde ki garip cisim “Ben zamanın ve evrenin yeni sahibi Adinaz. Siz insanların artık sonu geldi. Her şeyi ve her yeri kendiniz gibi harcamaya başlamanız beni çok sinirlendi ve sizleri bu evrenden yok ediyorum. Artık bu evrende ve bu zamanda sizlere yer yok.” Diye insanlara seslendi. Adinaz adındaki bu cisim kocaman bir saate benziyordu. Bir yanında kızılımsı ışık yanıyordu diğer bir yanında ise karartı vardı. Bu konuşmayı duyanlar evlerinden çıkıp şehri terketme başlamışlardı ama nafile Adinaz yakaladığı insanları karanlığına doğru çekiyordu. Olaylar böyle büyüdükçe bir gariplik daha meydana gelmişti. Gökyüzünden otuz tane küçük kuş berlirdi. Bu kuşlar normal sıradan kuşlar değildi istedikleri zaman ortadan kaybolup istedikleri zaman ise görünüyorlardı. Bu kuşları görenlerin içini bir korku daha kaplamıştı çünkü bir görünüp bir kayboluyorlardı. Her göründüklerinde ise farklı bir evin etrafında uçuyorlardı. Adinaz insanları karanlığına doğru çekerken, kendilerine Batır diyen bu kuşlar ise zeki ve üretken insanların beyinlerinden birer ikişer parça alıyorlardı. Sıra Karota gelmişti. Karotu almaya hem Adinaz hem de Batırlar gelmişti. Batırlar Karotu Adinazdan önce alıp gökyüzüne doğru uçmaya başladılar. Adinazın, Karotu görmemesi için Batırlar kendilerine has özellik olan kaybolmayı kullandılar ve Adinazdan çok uzakta bir yere doğru uçtular. Tabi bu duruma Karot pek bir anlam verememişti. Merakına yenik düşen Karot ürkek bir ses tonu ile “ beni nereye götürüyorsunuz böyle? Siz kimsiniz, Adinaz kim? Ben çok korkuyorum hemen beni aşağıya indirin, sizinle gelmek istemiyorum. Ben ailemi istiyorum.” Dedi. Bunun üzerine Batırların en bilgesi olan Bayer “Bu sorularına güvenli bölgeye geçince cevap vereceğiz Karot. Senin şu anlık tek bilmen gereken şey biz kötü niyetli değiliz.” Diye cevap verdi. Bu cevaptan sonr daha fazla konuşmadılar ve güvenli bölgeye doğru ilerlediler. Yaklaşık olarak otuz dakika sonra güvenli bölgeye vardılar ve Karotu yere indirdiler. Bayer çok geçmeden söze girdi. “Karot biz Batırlarız, gökyüzü ve yeryüzünün koruyucularıyız. Adinaz ise Kainatın sahibi olan Cudiye baş kaldıran biri. Adinaz, Cudiye baş kaldırmadan önce zamanın ve evrenin dengesini sağlayan bir fedaiydi. Şu anda ise Cudiye savaş açmış bir düşman. Cudiden aldığımız bilgilere göre ise Adinaz tüm insanlığın sonunu getirmek için yeryüzüne indi. Bizler de bunu duynuca hemen onun bu yaptığına karşı önlem almaya geldik. Bizim görevimiz ise senin gibi üretken zeki ve iyi işler yapan insanların beyinlerinden ufak ufak parçalar alıp toprağa ekmek. Sana bu anlattıklarımız biraz saçma gelebilir ama bu yapacaklarımız Adinazın yaptığına karşılık olarak gelecekte ki insan nesillerini korumak için bir önlem. Adinazın bu yaptıkları ve yapacaklarına şu anda hiç kimse engel olmaz.”  Bayerin bu anlattıklarından kafası karışan Karot ise Bayere “ Ya peki Cudi dediğiniz Kainatın sahibi buna engel olamaz mı?” diye soru sordu. Bayer ise bu soruya üzgün bir şekilde “ Maalesef Adinaz ile savaşırken Cudiyi kaybettik. Zaten Cudiyi kaybettiğimiz için Adinaz yeryüzüne inebildi. Bizde hemen yeryüzüne inip bu dediğimizi yapmaya başladık. Bizim gibi bir sürü koruyucu kuş evrenin dört bir yanında mücadele ediyor.” Karotun sorusunu cevapladı. Durumu şimdi daha net anlayan Karot, Batırların onun beyninden parça almasına müsaade etti. Karottan gerekli parçaları alan Batırlar, o parçaları hemen toprağa ekti. Daha sora ise aniden ortadan kayboldular. Karot ise güvenli bölgede yapayanlız kaldı. Çok geçmeden Adinaz, Karotu da buldu ve karanlığa doğru çekti. Böylece Yeni Zagrosta tek bir insan ırkı kalmadı. Hedefine ulaştığını sanan Adinaz, Yeni Zagrostan uzaklaştı. Adinazın ardında hayat normale dönmeye başlamıştı ama tek bir fakla artık insan diye bir ırk yoktu bir süreliğine. Bu olaylardan uzun bir süre sonra Batırların toprağa ektiği insan bileşenleri birer ağaç gibi yeniden ortaya çıktı ve evrende yeniden insan ırkı oluşmaya başlamıştı. Bu kez diğer insan ırkından farklı olarak bu insan ırkı daha zeki, daha bilinçi ve daha duyarlıydı.
Ekleme Tarihi: 02 Ocak 2024 - Salı

BATIRLARIN VAR ETTİĞİ İNSAN IRKI

Yazacak pek bir şey bulamadım bugün, bende bu bilinmezliğin içerisinde rahmetli sevdiceğimin bir ödevi için yazdığım kısa bir hikayeyi sizlerle buluşturmak istedim. Eminim ki böyle bir durumda o da bunu isterdi. Soğuk bir aralık akşamı yine gece geç saatlerdi ve bilgisayarın başına geçip şu bilim kurgu hikâyeyi yazdım onun için. Ha bu arada o ödevin bir de tablosunu yapmıştık onu da ekliyeyim ve yorumu sizlere bırakıyorum bakalım siz ne düşüneceksiniz bu tablo ve hikâye hakkında.

BATIRLARIN VAR ETTİĞİ İNSAN IRKI

Yeni zargos şehrinde her zamankinden farklı bir hava vardı. Güneş tam tepedeyken birden hava karardı ve gök gürlemeye başladı. Şehrin sakinleri ise bu olaya çok şaşırmıştı çünkü daha önce böyle bir durum olmamıştı. Karot adında bir çocuk gök yüzünde çok değişik bir cismin yeryüzündeki insanları yukarı doğru çektiğini gördü. Koşarak odasını gidip yorganın altına girdi ve ağlamaya başladı. Şehirdeki tüm insanların durumu da farksızdı. Herkes telaş içerisinde ne yapacaklarını düşünürken gök yüzünde ki garip cisim “Ben zamanın ve evrenin yeni sahibi Adinaz. Siz insanların artık sonu geldi. Her şeyi ve her yeri kendiniz gibi harcamaya başlamanız beni çok sinirlendi ve sizleri bu evrenden yok ediyorum. Artık bu evrende ve bu zamanda sizlere yer yok.” Diye insanlara seslendi. Adinaz adındaki bu cisim kocaman bir saate benziyordu. Bir yanında kızılımsı ışık yanıyordu diğer bir yanında ise karartı vardı. Bu konuşmayı duyanlar evlerinden çıkıp şehri terketme başlamışlardı ama nafile Adinaz yakaladığı insanları karanlığına doğru çekiyordu. Olaylar böyle büyüdükçe bir gariplik daha meydana gelmişti. Gökyüzünden otuz tane küçük kuş berlirdi. Bu kuşlar normal sıradan kuşlar değildi istedikleri zaman ortadan kaybolup istedikleri zaman ise görünüyorlardı. Bu kuşları görenlerin içini bir korku daha kaplamıştı çünkü bir görünüp bir kayboluyorlardı. Her göründüklerinde ise farklı bir evin etrafında uçuyorlardı. Adinaz insanları karanlığına doğru çekerken, kendilerine Batır diyen bu kuşlar ise zeki ve üretken insanların beyinlerinden birer ikişer parça alıyorlardı. Sıra Karota gelmişti. Karotu almaya hem Adinaz hem de Batırlar gelmişti. Batırlar Karotu Adinazdan önce alıp gökyüzüne doğru uçmaya başladılar. Adinazın, Karotu görmemesi için Batırlar kendilerine has özellik olan kaybolmayı kullandılar ve Adinazdan çok uzakta bir yere doğru uçtular. Tabi bu duruma Karot pek bir anlam verememişti. Merakına yenik düşen Karot ürkek bir ses tonu ile “ beni nereye götürüyorsunuz böyle? Siz kimsiniz, Adinaz kim? Ben çok korkuyorum hemen beni aşağıya indirin, sizinle gelmek istemiyorum. Ben ailemi istiyorum.” Dedi. Bunun üzerine Batırların en bilgesi olan Bayer “Bu sorularına güvenli bölgeye geçince cevap vereceğiz Karot. Senin şu anlık tek bilmen gereken şey biz kötü niyetli değiliz.” Diye cevap verdi. Bu cevaptan sonr daha fazla konuşmadılar ve güvenli bölgeye doğru ilerlediler. Yaklaşık olarak otuz dakika sonra güvenli bölgeye vardılar ve Karotu yere indirdiler. Bayer çok geçmeden söze girdi. “Karot biz Batırlarız, gökyüzü ve yeryüzünün koruyucularıyız. Adinaz ise Kainatın sahibi olan Cudiye baş kaldıran biri. Adinaz, Cudiye baş kaldırmadan önce zamanın ve evrenin dengesini sağlayan bir fedaiydi. Şu anda ise Cudiye savaş açmış bir düşman. Cudiden aldığımız bilgilere göre ise Adinaz tüm insanlığın sonunu getirmek için yeryüzüne indi. Bizler de bunu duynuca hemen onun bu yaptığına karşı önlem almaya geldik. Bizim görevimiz ise senin gibi üretken zeki ve iyi işler yapan insanların beyinlerinden ufak ufak parçalar alıp toprağa ekmek. Sana bu anlattıklarımız biraz saçma gelebilir ama bu yapacaklarımız Adinazın yaptığına karşılık olarak gelecekte ki insan nesillerini korumak için bir önlem. Adinazın bu yaptıkları ve yapacaklarına şu anda hiç kimse engel olmaz.”  Bayerin bu anlattıklarından kafası karışan Karot ise Bayere “ Ya peki Cudi dediğiniz Kainatın sahibi buna engel olamaz mı?” diye soru sordu. Bayer ise bu soruya üzgün bir şekilde “ Maalesef Adinaz ile savaşırken Cudiyi kaybettik. Zaten Cudiyi kaybettiğimiz için Adinaz yeryüzüne inebildi. Bizde hemen yeryüzüne inip bu dediğimizi yapmaya başladık. Bizim gibi bir sürü koruyucu kuş evrenin dört bir yanında mücadele ediyor.” Karotun sorusunu cevapladı. Durumu şimdi daha net anlayan Karot, Batırların onun beyninden parça almasına müsaade etti. Karottan gerekli parçaları alan Batırlar, o parçaları hemen toprağa ekti. Daha sora ise aniden ortadan kayboldular. Karot ise güvenli bölgede yapayanlız kaldı. Çok geçmeden Adinaz, Karotu da buldu ve karanlığa doğru çekti. Böylece Yeni Zagrosta tek bir insan ırkı kalmadı. Hedefine ulaştığını sanan Adinaz, Yeni Zagrostan uzaklaştı. Adinazın ardında hayat normale dönmeye başlamıştı ama tek bir fakla artık insan diye bir ırk yoktu bir süreliğine. Bu olaylardan uzun bir süre sonra Batırların toprağa ektiği insan bileşenleri birer ağaç gibi yeniden ortaya çıktı ve evrende yeniden insan ırkı oluşmaya başlamıştı. Bu kez diğer insan ırkından farklı olarak bu insan ırkı daha zeki, daha bilinçi ve daha duyarlıydı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sebat Bingöl
(02.01.2024 10:46 - #1446)
Kaleminize sağlık hocam, var olmak için yok olmak gerekiyor, gelecek nesillerin daha iyi olması için fedakarlık şart çok haklısınız başarılar dilerim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sebat Bingöl
(02.01.2024 10:46 - #1447)
Kaleminize sağlık hocam, var olmak için yok olmak gerekiyor, gelecek nesillerin daha iyi olması için fedakarlık şart çok haklısınız başarılar dilerim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nimet ÜNAL MIZRAKLI
(03.01.2024 11:35 - #1469)
Kaleminize sağlık çok güzel bir kurgulama olmuş. Fedakarlık yapacaksak farkındalık ve bikinçlilik adına olsun. Bu yolda ekebileceğimiz tohumlar yeni nesillere feda olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.