Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Nimet Ünal Mİzrakli
Köşe Yazarı
Nimet Ünal Mİzrakli
 

DERİNLİĞİN SESSİZ YANKISI

Sessizlik, çoğu zaman yanlış anlaşılan veya hafife alınan bir güçtür. Oysa sessizlik, insanın kendisiyle yaptığı derin bir sohbetin en samimi anıdır. Dış dünyanın gürültüsünden, karmaşasından kaçıp sessizliğe sığındığınızda, aslında kendi iç dünyanızın zenginliklerine kapı aralarsınız. Sessizlik, bir nevi zihnin yeniden doğuşunu sağlar; tıpkı toprağın bereketli hale gelmesi için bir süre nadasa bırakılması gibi. Düşünün ki bir orman var, bu ormanda zaman zaman sessizlik hâkim olur; rüzgârın yapraklarla fısıldadığı, kuşların bile seslerini kıstığı bir an. Bu sessizlik, ormanın dinlenme ve kendini yenileme zamanıdır. Aynı şekilde, insanın da ruhunu dinlendirmek ve güçlendirmek için sessizliğe ihtiyacı vardır. Sessizlik, öz yeterliliğin temel taşlarından biridir. Sessizlik içinde kendinizi duyarsınız; neye ihtiyacınız olduğunu, hangi yönlerinizi geliştirmeniz gerektiğini keşfedersiniz. Bazen bir nehir gibi akmak, bazen de bir dağ gibi durmak gerekir. Sessizlik, o dağ gibi durduğunuz anları temsil eder. Bu anlarda, akışın getirdiği yıpranmışlıkları onarır, daha güçlü bir şekilde yeniden akmaya hazırlanırsınız. Sessizlik, insanın kendi kendine yetebilmesinin, içsel bir kale inşa edebilmesinin en önemli yoludur. Sessizlikte kendini bulmak, bir ustalık işidir. Günümüz dünyasında, sürekli bir şeylere maruz kalırken, sessizliği bulmak ve onu sevmek, ancak kendine güvenen bir insanın başarabileceği bir şeydir. Sessizlikte güç bulan biri, kendiyle barışık ve yeterlidir. O kişi, dışarıdan gelen seslere ihtiyaç duymaz; çünkü içindeki sessizlik ona yeter. Bu, hem bir özgürlük hem de bir bağımsızlık manifestosudur. Sessizlik, öz yeterliliğin simgesidir; tıpkı bir ağacın kökleri gibi derine iner, görünmez ama hayati bir işlevi yerine getirir. Kökler gibi, sessizlik de dışarıdan görünmez, ama tüm gücümüzü oradan alırız. Sessizlik, öz yeterliliğin temelini oluşturur ve bu temel sağlam olduğu sürece, ne rüzgarlar ne de fırtınalar bizi yıkabilir. Sonuç olarak, sessizlik bir sığınaktır, bir güçtür, ve öz yeterliliği inşa etmenin en etkili yoludur. Sessizlikle dost olan, kendine yeter. Kendine yeten biri ise, dünyayı fethetmek için dışarıya ihtiyaç duymaz; çünkü zaten kendi dünyasında bir krallık kurmuştur. Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme Tarihi: 12 Ağustos 2024 - Pazartesi

DERİNLİĞİN SESSİZ YANKISI

Sessizlik,
çoğu zaman yanlış anlaşılan
veya hafife alınan bir güçtür.

Oysa sessizlik,
insanın kendisiyle yaptığı
derin bir sohbetin
en samimi anıdır.

Dış dünyanın gürültüsünden,
karmaşasından kaçıp
sessizliğe sığındığınızda,
aslında kendi iç dünyanızın
zenginliklerine kapı aralarsınız.

Sessizlik,
bir nevi zihnin yeniden doğuşunu sağlar;
tıpkı toprağın bereketli hale gelmesi için
bir süre nadasa bırakılması gibi.

Düşünün ki bir orman var,
bu ormanda zaman zaman sessizlik hâkim olur;
rüzgârın yapraklarla fısıldadığı,
kuşların bile seslerini kıstığı bir an.
Bu sessizlik,
ormanın dinlenme ve kendini yenileme zamanıdır.

Aynı şekilde,
insanın da ruhunu dinlendirmek
ve güçlendirmek için
sessizliğe ihtiyacı vardır.

Sessizlik,
öz yeterliliğin temel taşlarından biridir.
Sessizlik içinde kendinizi duyarsınız;
neye ihtiyacınız olduğunu,
hangi yönlerinizi geliştirmeniz gerektiğini
keşfedersiniz.

Bazen bir nehir gibi akmak,
bazen de bir dağ gibi durmak gerekir.
Sessizlik,
o dağ gibi durduğunuz anları temsil eder.

Bu anlarda,
akışın getirdiği yıpranmışlıkları onarır,
daha güçlü bir şekilde
yeniden akmaya hazırlanırsınız.

Sessizlik,
insanın kendi kendine yetebilmesinin,
içsel bir kale inşa edebilmesinin
en önemli yoludur.

Sessizlikte kendini bulmak,
bir ustalık işidir.
Günümüz dünyasında,
sürekli bir şeylere maruz kalırken,
sessizliği bulmak
ve onu sevmek,
ancak kendine güvenen bir insanın
başarabileceği bir şeydir.

Sessizlikte güç bulan biri,
kendiyle barışık
ve yeterlidir.
O kişi,
dışarıdan gelen seslere
ihtiyaç duymaz;
çünkü içindeki sessizlik ona yeter.

Bu, hem bir özgürlük
hem de bir bağımsızlık manifestosudur.

Sessizlik,
öz yeterliliğin simgesidir;
tıpkı bir ağacın kökleri gibi
derine iner,
görünmez ama hayati bir işlevi yerine getirir.

Kökler gibi,
sessizlik de dışarıdan görünmez,
ama tüm gücümüzü
oradan alırız.

Sessizlik,
öz yeterliliğin temelini oluşturur
ve bu temel sağlam olduğu sürece,
ne rüzgarlar
ne de fırtınalar
bizi yıkabilir.

Sonuç olarak,
sessizlik bir sığınaktır,
bir güçtür,
ve öz yeterliliği inşa etmenin
en etkili yoludur.

Sessizlikle dost olan,
kendine yeter.
Kendine yeten biri ise,
dünyayı fethetmek için dışarıya
ihtiyaç duymaz;
çünkü zaten kendi dünyasında
bir krallık kurmuştur.

Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
@besincimevsimde
(11.08.2024 14:13 - #2192)
Sessiz kalmak veya derin bir sessizlik dönemi geçirmek,aslında kimsenin duyamadığı en büyük ,en isyankar haykırıştır.Yine harika bir yazı kaleme almışsınız,teşekkürler,sevgiler.
Nimet Çok teşekkür ediyorum Ceylan hanımcığım bu güzel yorumunuz ve desteğiniz için. Sevgiler.
Nimet Çok teşekkür ediyorum Ceylan hanımcığım bu güzel yorumunuz ve desteğiniz için. Sevgiler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.