Socrates "Bazı duvarları, insanları dışarıda tutmak için örmeyiz. Kimi zaman da bizi, o duvarları yıkıp yanımıza gelecek kadar önemseyen insanlar kim olduğunu öğrenebilmek için öreriz..." demiş...! Sokrates’in bu derin düşüncesi, insan doğasının karmaşıklığını ve ilişkilerin dinamiklerini anlamamıza yardımcı olur. İnsanlar, hayatlarındaki duvarları genellikle kendilerini korumak için inşa ederler. Ancak bu duvarlar, her zaman sadece dış tehlikelere karşı bir savunma mekanizması olarak değil, aynı zamanda çevremizdeki insanların gerçek değerini ve bağlılığını test etmek için de kullanılır. Bu perspektiften bakıldığında, duvarlar aslında bir sınav gibidir; bizi gerçekten tanımak ve anlamak isteyenlerin, bu engelleri aşarak yanımıza gelebilecek kadar çaba gösterip göstermeyeceğini görmek için bir ölçüttür. Her birimiz, hayatımızın çeşitli dönemlerinde kendi duvarlarımızı öreriz. Bu duvarlar, geçmişteki yaralarımızın, hayal kırıklıklarımızın ve korkularımızın somutlaşmış hali olabilir. Çoğu zaman, bu duvarların arkasında, gerçek benliğimizle ve en derin duygularımızla baş başa kalırız. Ancak, bu yalnızlık hali, bazen dış dünyanın karmaşasından kaçmak için bir sığınak olurken, bazen de içsel bir hapishaneye dönüşebilir. İşte bu noktada, etrafımızdaki insanların bizim için ne kadar önemli olduğunu ve bizi ne kadar sevdiklerini anlamak için, bu duvarları yıkmaya ne kadar istekli olduklarını gözlemlemeye başlarız. Duvarlarımızın ardında saklı kalan benliğimiz, aslında bizim en saf ve en kırılgan halimizdir. Bu nedenle, bu duvarları yıkmaya çalışan insanların gösterdiği çaba, onların bizim için ne kadar değerli olduklarının bir göstergesidir. Eğer bir insan, bu duvarları aşmak için çaba gösteriyor, bizi anlamaya ve yanımıza gelmeye çalışıyorsa, bu kişinin samimiyeti ve sevgisi tartışmasız bir şekilde ortadadır. Ancak, bu çaba gösterilmediğinde, duvarlarımızın ardında yalnız kalmak, belki de en doğru seçenektir. Bu anlamda, Sokrates’in sözleri, insan ilişkilerinin derinliğini ve karmaşıklığını bizlere hatırlatır. Gerçekten sevgi dolu ve anlamlı ilişkiler, sadece yüzeyde görünenlerle sınırlı kalmaz. Bu ilişkiler, derinlerde yatan korkularımızı ve yaralarımızı anlayacak, bu duvarları aşarak bize ulaşacak insanların varlığıyla zenginleşir. Bu insanlar, bizimle sadece mutlu anlarımızda değil, en karanlık ve yalnız hissettiğimiz anlarda da birlikte olmayı başarırlar. Sonuç olarak, duvarlarımızı yıkmaya çalışan insanların çabalarını görmek, onların bizim için ne kadar değerli ve anlamlı olduklarını gösterir. Sokrates’in bu bilgece sözü, ilişkilerimizin derinliğini ve insan doğasının karmaşıklığını anlama konusunda bize önemli bir perspektif sunar. Bu perspektif, hayatımızda gerçekten kimlerin önemli olduğunu ve kimlerin bizimle bu zorlu yolculukta yan yana yürümeye istekli olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Anasayfa
Yazarlar
Nimet Ünal Mİzrakli
Yazı Detayı
Bu yazı 6447+ kez okundu.
DUVARDAKİ DERİNLİK
Socrates "Bazı duvarları, insanları dışarıda tutmak için örmeyiz. Kimi zaman da bizi, o duvarları yıkıp yanımıza gelecek kadar önemseyen insanlar kim olduğunu öğrenebilmek için öreriz..." demiş...! Sokrates’in bu derin düşüncesi, insan doğasının karmaşıklığını ve ilişkilerin dinamiklerini anlamamıza yardımcı olur. İnsanlar, hayatlarındaki duvarları genellikle kendilerini korumak için inşa ederler. Ancak bu duvarlar, her zaman sadece dış tehlikelere karşı bir savunma mekanizması olarak değil, aynı zamanda çevremizdeki insanların gerçek değerini ve bağlılığını test etmek için de kullanılır. Bu perspektiften bakıldığında, duvarlar aslında bir sınav gibidir; bizi gerçekten tanımak ve anlamak isteyenlerin, bu engelleri aşarak yanımıza gelebilecek kadar çaba gösterip göstermeyeceğini görmek için bir ölçüttür. Her birimiz, hayatımızın çeşitli dönemlerinde kendi duvarlarımızı öreriz. Bu duvarlar, geçmişteki yaralarımızın, hayal kırıklıklarımızın ve korkularımızın somutlaşmış hali olabilir. Çoğu zaman, bu duvarların arkasında, gerçek benliğimizle ve en derin duygularımızla baş başa kalırız. Ancak, bu yalnızlık hali, bazen dış dünyanın karmaşasından kaçmak için bir sığınak olurken, bazen de içsel bir hapishaneye dönüşebilir. İşte bu noktada, etrafımızdaki insanların bizim için ne kadar önemli olduğunu ve bizi ne kadar sevdiklerini anlamak için, bu duvarları yıkmaya ne kadar istekli olduklarını gözlemlemeye başlarız. Duvarlarımızın ardında saklı kalan benliğimiz, aslında bizim en saf ve en kırılgan halimizdir. Bu nedenle, bu duvarları yıkmaya çalışan insanların gösterdiği çaba, onların bizim için ne kadar değerli olduklarının bir göstergesidir. Eğer bir insan, bu duvarları aşmak için çaba gösteriyor, bizi anlamaya ve yanımıza gelmeye çalışıyorsa, bu kişinin samimiyeti ve sevgisi tartışmasız bir şekilde ortadadır. Ancak, bu çaba gösterilmediğinde, duvarlarımızın ardında yalnız kalmak, belki de en doğru seçenektir. Bu anlamda, Sokrates’in sözleri, insan ilişkilerinin derinliğini ve karmaşıklığını bizlere hatırlatır. Gerçekten sevgi dolu ve anlamlı ilişkiler, sadece yüzeyde görünenlerle sınırlı kalmaz. Bu ilişkiler, derinlerde yatan korkularımızı ve yaralarımızı anlayacak, bu duvarları aşarak bize ulaşacak insanların varlığıyla zenginleşir. Bu insanlar, bizimle sadece mutlu anlarımızda değil, en karanlık ve yalnız hissettiğimiz anlarda da birlikte olmayı başarırlar. Sonuç olarak, duvarlarımızı yıkmaya çalışan insanların çabalarını görmek, onların bizim için ne kadar değerli ve anlamlı olduklarını gösterir. Sokrates’in bu bilgece sözü, ilişkilerimizin derinliğini ve insan doğasının karmaşıklığını anlama konusunda bize önemli bir perspektif sunar. Bu perspektif, hayatımızda gerçekten kimlerin önemli olduğunu ve kimlerin bizimle bu zorlu yolculukta yan yana yürümeye istekli olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme
Tarihi: 31 Temmuz 2024 - Çarşamba
DUVARDAKİ DERİNLİK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(3)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Ceylan Turmangil
(25.07.2024 12:20 -
#2175)
Siz,gerçek dostluğunuz
ve çoğu zaman ışık tutan,yön gösteren kaleminizle,duvarlarımı yıkan birisiniz,teşekkürler,Nimet hanımcığım,sevgilerimle.
Nimet Çok teşekkür ediyorum bilmukabele Ceylan hanımcığım. İyi ki varsınız. Her zaman can’sınız.
Nimet Çok teşekkür ediyorum bilmukabele Ceylan hanımcığım. İyi ki varsınız. Her zaman can’sınız.
Sebahat Tosun
(25.07.2024 20:12 -
#2179)
Yine keyifle ,merakla okudum.Gönlüne ,kalemine sağlık canım.Sen hep yaz...Kalemin daim olsun...
Nimet Çok teşekkür ediyorum canım hocam.
Nimet Çok teşekkür ediyorum canım hocam.
Sebahat Tosun
(25.07.2024 20:12 -
#2180)
Yine keyifle ,merakla okudum.Gönlüne ,kalemine sağlık canım.Sen hep yaz...Kalemin daim olsun...