Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Nimet Ünal Mİzrakli
Köşe Yazarı
Nimet Ünal Mİzrakli
 

Gazilerimize Minnetle: Unutulmayan Kahramanlar

  19 Eylül… Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından, yorgun ama mağrur bir milletin minnet dolu sesiyle yankılandığı gün. Tarihin sayfalarına yazılmış, sadece o günün değil, bu topraklarda yaşayan her bir insanın gönlünde sonsuza kadar yankılanacak bir gün. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” unvanının verildiği bu anlamlı gün, aynı zamanda tüm gazilerimize duyduğumuz şükranın sembolüdür. Gaziler Günü, sadece bir kutlama ya da anma günü değildir. O gün, bir ulusun onurunu ve bağımsızlığını korumak uğruna canını hiçe sayanların hikayesidir. O hikaye, siperlerde yankılanan mermilerin, yüreklerde çınlayan zafer çığlıklarının ve gözlerde parlayan yaşların hikayesidir. Her biri, vatan toprağını canıyla sulayan, gözünü kırpmadan ölüme yürüyen kahramanların mirasıdır. Gazilerimiz, savaş meydanlarının sessiz çığlıklarını taşıyan canlı tarihçiler gibidir. Onların her birinde, o anların izleri saklıdır. Yaralar belki zamanla kabuk bağlar, ama yaşanmışlıkların bıraktığı izler asla silinmez. Her gazimizin taşıdığı madalya, sadece bir başarı sembolü değil, aynı zamanda hatırlamamız ve unutmamamız gereken bir fedakârlığın nişanıdır. Bu özel günde, gazilerimizin yaşadıklarına ve savaş sonrasında verdikleri hayatta kalma mücadelesine dikkat çekmek gerekir. Savaşın yalnızca cephede değil, bazen de insanın kendi içinde sürdüğünü unutmamak gerek. Sevdiklerinden, hayallerinden, hayatlarından koparak cepheye koşan bu yiğitler, savaş bittiğinde de mücadeleyi bırakmadılar. Onlar, hem hatırlanmayan kahramanlar olarak toplumda var olmaya hem de o ağır yükün altında ezilmeden yaşamaya çalıştılar. Bizim onlara borcumuz ise sadece teşekkür etmekle sınırlı kalmamalı; onların yanında olmak , destek vermek, onları dinlemek, anlamak ve unutturmamakla sorumluyuz. Her gazimizin taşıdığı bir hikâye var. Bazen bir kardeşi omuzlarında taşırken gözlerinden süzülen yaşlarla yazılmış bir hikâye, bazen de bir evladın özlemiyle yanan bir yüreğin sessiz çığlığı… İşte bu yüzden, gazilerimiz sadece savaş anlarında değil, sonrasında da hep birer kahramandır. Bugün, onların o kutsal mücadelesini ve ölümsüz anılarını anarken, vatan uğruna göze alınan her fedakârlığın sonsuz minnetiyle doluyuz. Bizim huzur içinde yaşayabilmemiz için kendi huzurlarından vazgeçen bu yiğitlerin, yaralı yüreklerine bir nebze olsun dokunabiliyorsak ne mutlu bize. Gaziler Günü’nü, onların kahramanlıklarını ve fedakârlıklarını bir kez daha hatırlayarak, onlara layık olma çabasıyla anıyoruz. Tüm gazilerimize ve şehitlerimize sonsuz minnet ve saygıyla… Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2024 - Perşembe

Gazilerimize Minnetle: Unutulmayan Kahramanlar

 

19 Eylül… Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından, yorgun ama mağrur bir milletin minnet dolu sesiyle yankılandığı gün.

Tarihin sayfalarına yazılmış, sadece o günün değil, bu topraklarda yaşayan her bir insanın gönlünde sonsuza kadar yankılanacak bir gün.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Mareşal” rütbesi ve “Gazi” unvanının verildiği bu anlamlı gün, aynı zamanda tüm gazilerimize duyduğumuz şükranın sembolüdür.

Gaziler Günü, sadece bir kutlama ya da anma günü değildir.

O gün, bir ulusun onurunu ve bağımsızlığını korumak uğruna canını hiçe sayanların hikayesidir.

O hikaye, siperlerde yankılanan mermilerin, yüreklerde çınlayan zafer çığlıklarının ve gözlerde parlayan yaşların hikayesidir.

Her biri, vatan toprağını canıyla sulayan, gözünü kırpmadan ölüme yürüyen kahramanların mirasıdır.

Gazilerimiz, savaş meydanlarının sessiz çığlıklarını taşıyan canlı tarihçiler gibidir.

Onların her birinde, o anların izleri saklıdır.

Yaralar belki zamanla kabuk bağlar, ama yaşanmışlıkların bıraktığı izler asla silinmez.

Her gazimizin taşıdığı madalya, sadece bir başarı sembolü değil, aynı zamanda hatırlamamız ve unutmamamız gereken bir fedakârlığın nişanıdır.

Bu özel günde, gazilerimizin yaşadıklarına ve savaş sonrasında verdikleri hayatta kalma mücadelesine dikkat çekmek gerekir.

Savaşın yalnızca cephede değil, bazen de insanın kendi içinde sürdüğünü unutmamak gerek.

Sevdiklerinden, hayallerinden, hayatlarından koparak cepheye koşan bu yiğitler, savaş bittiğinde de mücadeleyi bırakmadılar.

Onlar, hem hatırlanmayan kahramanlar olarak toplumda var olmaya hem de o ağır yükün altında ezilmeden yaşamaya çalıştılar.

Bizim onlara borcumuz ise sadece teşekkür etmekle sınırlı kalmamalı; onların yanında olmak

, destek vermek, onları dinlemek, anlamak ve unutturmamakla sorumluyuz.

Her gazimizin taşıdığı bir hikâye var.

Bazen bir kardeşi omuzlarında taşırken gözlerinden süzülen yaşlarla yazılmış bir hikâye, bazen de bir evladın özlemiyle yanan bir yüreğin sessiz çığlığı…

İşte bu yüzden, gazilerimiz sadece savaş anlarında değil, sonrasında da hep birer kahramandır.

Bugün, onların o kutsal mücadelesini ve ölümsüz anılarını anarken, vatan uğruna göze alınan her fedakârlığın sonsuz minnetiyle doluyuz.

Bizim huzur içinde yaşayabilmemiz için kendi huzurlarından vazgeçen bu yiğitlerin, yaralı yüreklerine bir nebze olsun dokunabiliyorsak ne mutlu bize.

Gaziler Günü’nü, onların kahramanlıklarını ve fedakârlıklarını bir kez daha hatırlayarak, onlara layık olma çabasıyla anıyoruz.

Tüm gazilerimize ve şehitlerimize sonsuz minnet ve saygıyla…

Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.