Geçmişin bütün hasadını hayat ambarımda depolamış gibi hissediyorum. Her yaşanmışlık, her duygu, her anı, sanki özenle bir araya getirilmiş buğday başakları gibi zihnimin derinliklerinde birikmiş. Zaman, tıpkı bir çiftçinin tarlasını sabırla ekmesi gibi, hayatıma izler bırakmış. Kimi zaman sert rüzgarlar esmiş, kimi zaman da güneş tüm sıcaklığıyla beni kucaklamış. Ama ne olursa olsun, hepsi birer öğreti, birer tecrübe olmuş.
Hayat ambarımın kapısını araladığımda, içeriye yayılan o nostaljik koku, beni geçmişin derinliklerine çekiyor. Hatırlıyorum, çocukluğumun masumiyet dolu günlerini; düştüğümde dizlerimi kanatan ama aynı zamanda beni güçlü kılan o oyunları... Ya da ilk gençliğimin heyecanlarını, kalbimin hızlı çarptığı anları, hayal kırıklıklarını. Hepsi, sanki birer yığın olarak orada, içimde yerini almış.
Bazen düşünüyorum, geçmişimi böylesine derinlemesine depolamak, bugünkü benliği nasıl şekillendirdi? Belki de şu an sahip olduğum tüm bu düşünceler, hisler ve kararlar, geçmişin birikimiyle ortaya çıkmış birer üründür. Tıpkı toprağın verimli hale gelmesi için zamanla biriken besinler gibi... O zamanlar her şeyin o an için çok önemli olduğunu düşünürdüm, ama şimdi bakıyorum da, o anların çoğu, sadece büyük resmin küçük parçalarıymış. O parçalardan biri eksik olsaydı, belki de şu anki halim farklı olurdu.
Bazen de bu ambarın ne kadar dolu olduğunu fark edince, biraz ürküyorum. Geçmiş, ağır bir yük gibi sırtımda mı duruyor yoksa bana güç mü veriyor? Bu sorunun cevabını bulmak zor. Ancak, geçmişin yükünü taşımayı, bana kattıklarıyla dengeleyebildiğimde huzura eriyorum. Çünkü biliyorum ki, her şeyin bir nedeni var; yaşadığım her deneyim, şu anki benliğimin bir parçası.
Sen de böyle hissetmiyor musun? Hayatın tüm iniş çıkışlarının, seni bugünkü haline getirdiğini? Kimi zaman acı, kimi zaman tatlı anılar... Ama sonuçta hepsi, bizi biz yapan değerler değil mi? Bu ambarın kapısını her açışımda, bir şeyler öğreniyor, bir şeyler hatırlıyor ve geleceğe bir adım daha sağlam basıyorum.
Belki de hayat dediğimiz şey, geçmişin hasadını özenle biriktirip, geleceğe umutla bakabilme cesaretinden ibaret. Senin hayat ambarın nasıl doldu acaba?
Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain