Cumhuriyetimizin 101. yılına adım atarken, tarihimizin derinliklerine uzanmak ve bugünü o günlerin ışığında yorumlamak anlamlı bir yolculuğa dönüşüyor.
101 yıl önce bir halk, yoksul ve yorgun, ama umut dolu bir şekilde “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!” ilkesine sıkı sıkıya sarıldı.
Cumhuriyet; sadece bir yönetim biçimi değil, özgürlüğün, bağımsızlığın ve eşitliğin simgesi oldu.
Onunla gelen yenilikler, kadının toplumdaki yeri, bilimde ilerleme ve sanatta yenilikler Türkiye’nin ufkunu genişletti.
Cumhuriyet, bir ışık oldu; karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir meşale gibi her zaman önde parladı.
Bize irade ve özgüven kazandırdı; her zorlukta “Yapabilirim!” diyen bir millet olduk.
Atatürk’ün dediği gibi,
“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.”
Ona tutunanlar, yalnızca dün değil, yarın da ayakta kalmanın güvencesini bulur.
Bugün 101. yılı anarken, bu değerlere daha sıkı sarılmamız gerektiğini hissediyoruz.
Dünya değişiyor, sınavlarımız çeşitleniyor.
Ama Cumhuriyet’in bize kattığı değerler, her yenilik karşısında sağlam bir temel sunuyor.
101 yıllık bu emaneti korumak, onu daha ileriye taşımak,
yarının gençlerine bu inancı aktarmak hepimizin görevi.
Cumhuriyet’in 101. yılı kutlu olsun!
Bu bayram, geçmişten aldığımız güçle yarına umutla bakma günü.
Bir asrı aşan bu destanın ışığında, gelecek nesillere daha aydınlık yarınlar bırakmak dileğiyle…
Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain