Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Nimet Ünal Mİzrakli
Köşe Yazarı
Nimet Ünal Mİzrakli
 

YİNE BİR YANGIN: KUŞADASI

Yangınlar, ülkemizin yaz aylarında karşılaştığı en acı gerçeklerden biri oldu maalesef. Özellikle turistlik bölgelerde, ormanlarımızın ve doğamızın alevlere teslim olduğu anlarda hepimizin yüreği yanıyor. Şimdi de Kuşadası yanıyor ve bu yangınlar sadece ağaçları değil, aynı zamanda anılarımızı, hayallerimizi ve geleceğimizi de kül ediyor. Kușadası, sadece denizi, kumsalı ve tarihî dokusuyla değil, aynı zamanda bizlere sunduğu huzur ve sakinlik ile bilinir. Ancak, alevlerin yükseldiği her an, bu huzur yerini endişeye, çaresizliğe ve büyük bir kayba bırakıyor. Her bir ağaç, her bir bitki, ormanın derinliklerinde yaşayan her bir canlı, bizlerin bir parçası. Bu yangınlar, doğaya verdiği zararın ötesinde, insanlığımızı ve doğayla kurduğumuz bağı da test ediyor. İtfaiye görevlilerinin, gönüllülerin ve bölge halkının yangınlarla mücadelesi, umut ışığını canlı tutuyor. Birlikte el ele vererek, doğamızı koruma ve gelecek nesillere miras bırakma sorumluluğunu taşıyoruz. Ancak, yangınlarla mücadelede sadece söndürme çabaları yetmez; önleyici tedbirler almak, bilinçli olmak ve doğaya saygı duymak da en az yangın söndürmek kadar önemlidir. Her yangın, bizlere doğanın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor. Kușadası'nda yükselen alevler, sadece fiziksel bir yıkımı değil, aynı zamanda ruhsal bir yara açıyor. Bu yangınların ardından yeniden yeşermek, yeniden filizlenmek zorundayız. Doğaya olan borcumuzu, ona sahip çıkarak ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakarak ödeyebiliriz. Kuşadası'nın alevler içindeki görüntüsü, hepimizin hafızasına kazınan bir acı olacaktır. Ancak bu acı, bizlere doğamıza ve birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini hatırlatmalıdır. Çünkü her yangın sonrası doğa yeniden doğar, bizler de umudu ve direnci kuşanarak yeni bir başlangıç yapabiliriz.   Nimet Ünal Mızraklı @nisanrain
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2024 - Pazartesi

YİNE BİR YANGIN: KUŞADASI

Yangınlar, ülkemizin yaz aylarında karşılaştığı en acı gerçeklerden biri oldu maalesef.

Özellikle turistlik bölgelerde, ormanlarımızın ve doğamızın alevlere teslim olduğu anlarda hepimizin yüreği yanıyor.

Şimdi de Kuşadası yanıyor ve bu yangınlar sadece ağaçları değil, aynı zamanda anılarımızı, hayallerimizi ve geleceğimizi de kül ediyor.

Kușadası, sadece denizi, kumsalı ve tarihî dokusuyla değil, aynı zamanda bizlere sunduğu huzur ve sakinlik ile bilinir.

Ancak, alevlerin yükseldiği her an, bu huzur yerini endişeye, çaresizliğe ve büyük bir kayba bırakıyor.

Her bir ağaç, her bir bitki, ormanın derinliklerinde yaşayan her bir canlı, bizlerin bir parçası.

Bu yangınlar, doğaya verdiği zararın ötesinde, insanlığımızı ve doğayla kurduğumuz bağı da test ediyor.

İtfaiye görevlilerinin, gönüllülerin ve bölge halkının yangınlarla mücadelesi, umut ışığını canlı tutuyor.

Birlikte el ele vererek, doğamızı koruma ve gelecek nesillere miras bırakma sorumluluğunu taşıyoruz.

Ancak, yangınlarla mücadelede sadece söndürme çabaları yetmez;

önleyici tedbirler almak, bilinçli olmak ve doğaya saygı duymak da en az yangın söndürmek kadar önemlidir.

Her yangın, bizlere doğanın ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor.

Kușadası'nda yükselen alevler, sadece fiziksel bir yıkımı değil, aynı zamanda ruhsal bir yara açıyor.

Bu yangınların ardından yeniden yeşermek, yeniden filizlenmek zorundayız.

Doğaya olan borcumuzu, ona sahip çıkarak ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakarak ödeyebiliriz.

Kuşadası'nın alevler içindeki görüntüsü, hepimizin hafızasına kazınan bir acı olacaktır.

Ancak bu acı, bizlere doğamıza ve birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini hatırlatmalıdır.

Çünkü her yangın sonrası doğa yeniden doğar, bizler de umudu ve direnci kuşanarak yeni bir başlangıç yapabiliriz.
 

Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (5)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Nuray Çetin
(30.06.2024 12:43 - #2114)
Yakanlar insan olamaz ciğerlerimi yanıyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meryem Durğan
(30.06.2024 18:26 - #2118)
Hülya ölçucuoglu tebrik ediyorum bu hayatlarimiza dokunan yazınız için. Çok güzel.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meryem Durğan
(30.06.2024 18:26 - #2119)
Hülya ölçucuoglu tebrik ediyorum bu hayatlarimiza dokunan yazınız için. Çok güzel.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Murat Aras
(01.07.2024 19:19 - #2128)
İçimiz yandı malesef
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Murat Aras
(01.07.2024 19:19 - #2129)
İçimiz yandı malesef
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.