Zaman yedirip içiren giydiren
Bedeni giyip süsleyen besleyen
Bir gün çıkıp gidersem ezelden
Sakın neden deme tek can giden
Yoldur ,yol arayana yol olan
Dosttur ,dost arayana dost olan
Sevmekmiş kıtalarca ırak olan
Aşk dergahında tenmiş boş olan
Güzergâhıdır masumun sesi hiçlik
Çoklukta değil bolluk, varlıkta yokluk
Serde değil yürekte tek erdemlik
Gül bahçesinin biricik sırrı dikenlik
Gel görelim Yazan ne eyler
Yazılan da kaç satır tekerrür eder
Kaderdir cilvesi mest eder
Boyun eğen kalbe ay selâm eder
Hiç gördün mü kuşa yetmeyen göğü
Kafesi mavi olana uçsuz bucaksız ömrü
Arala kanarya kanadında efsunlu köyü
Sirkelen hiç yolcusu kalmasın ehh haydi
Karanlıkların Rabbi, sırlar sendedir
Serzenişlerimi karalayan ömrüm sendedir
Umut denizinde mürekkep seli sendedir
Tebessüm konduran tek mevsim sendedir
Aya yakın oturan yıldız ne de güzel söyleşir
Bulutlar tevazuda dinledikçe aklaşır
Sana bana ne gerek gök gök ile dertleşir
Gün yanmış gün açmış ohh ne güzel
Derdim benim derdimledir
Kelam kalem derindedir
Özün özü gecededir
Nurun nuru hecededir.
ÖZNUR ÖZÖNCEL