Bazen ikmale kalırız sevilirken, bazen ikmale kalırız özlerken… Hayat, tıpkı bir sınav gibidir aslında. Sevgiyle sınanırız, sabırla sınanırız, özlemle sınanırız. Tıpkı bir öğrencinin dersi geçemediğinde ikmale kalması gibi, biz de duygusal sınavlarımızda bazen yetersiz kalırız. Sevilirken tüm dikkatimizle, tüm varlığımızla orada değilsek, o sevgiye layık olmayı kaçırırız. Sevildiğimizi fark edemeyiz, gösterilen çabanın kıymetini bilemeyiz ve böylece bir nevi ikmale kalırız. O fırsatı, o sıcaklığı geçici bir süreyle kaybederiz. Ancak sevginin ikinci bir şansı vardır, tıpkı bir derste ikmale kaldığında tekrar sınanma şansının olması gibi. O şansı yakalayabilmek ise ancak dersimizi öğrenip, o sevgiye hak ettiği değeri verdiğimizde mümkün olur.
Özlerken de ikmale kalırız bazen. Beklenen kişi gelmediğinde, istediğimiz kavuşma gerçekleşmediğinde, içimizde bir boşluk oluşur. O özlemin içinde kayboluruz. Tıpkı bir öğrencinin çalıştığı halde soruları tam anlamaması gibi, biz de özleriz ama neyi özlediğimizi tam anlayamayız. Kalbimiz bir yerlere takılıp kalır, ancak neyin eksik olduğunu net olarak göremeyiz. Bir tür duygu sınavıdır bu; özlemekte de başarısız olabiliriz. Ama özlemenin, fark etmenin bir de ikmal sınavı vardır: Gerçekten neyi, kimi, neden özlediğini anlamak için derinlemesine düşünmek. O boşluğu doldurmak için içsel bir yolculuğa çıkmak, o özlemi sadece acı olarak değil, bir öğrenme fırsatı olarak görmek…
Hayatın bu ikmal sınavları bize bir şeyi öğretir: Hiçbir şey bitmez. Hiçbir duygu, hiçbir bağ, hiçbir özlem bir anda silinip gitmez. Tıpkı bir öğrencinin son sınavda başarılı olamaması ama ilerleyen zamanlarda tekrar şansını denemesi gibi, biz de sevilirken veya özlerken öğrendiklerimizi daha sonra tekrar gözden geçirebiliriz. Bu sefer daha hazır, daha bilinçli bir şekilde o duygunun içine girebiliriz. Belki ilk başta gözden kaçırdığımız detaylar, yeniden sınandığımızda daha netleşir.
Sevilmek de, özlemek de bir beceridir. Ama bu beceriler öğrenilebilir, geliştirilebilir. İkmal sınavı, insana ikinci bir şans verir. Hayatımızda kaç kez başarısız olmuş olursak olalım, her seferinde yeniden sevmeyi, yeniden özlemeyi öğrenebiliriz. Çünkü her bir ikmal, aslında büyümek, olgunlaşmak için bir fırsattır.
İçimizdeki ikmal sınavlarını geçmek için, önce nerede eksik kaldığımızı anlamamız gerekir. Nerede sevmeyi kaçırdık, nerede özlemi unuttuk? Belki de tam bu an, duygusal sınavlarımızda başarısızlıklarımızı kabullenip, dersimizi yeniden çalışmamız gereken andır. Çünkü her yeniden başlayan sınavda, sevilmeyi daha iyi öğreniriz. Ve her özlemede, içimizdeki eksiklikleri doldurmanın bir yolunu buluruz.
Nimet Ünal Mızraklı
@nisanrain