Hayat her karesi ile zengin her karesi ile yaşamaya değer.
Hayata olumlu bakmak ve anlam katmak yaşadığımız dünya hengamesinde bizlere gelecek en iyi panzehir.
"Yol" dediğimiz kavram yolcusuyla makbuldür.
Yola revan olduğumuz bu handa ahsen - i takvime güzellikler katabilmek şuurudur zarif olan.
Nefes aldığımız her ana şükredebilmek , adımları doğru atabilmek ,yaşamanın bilinci ile yaşayabilmek pek elzem şeyler...
Kışın yazın kıymetini ,yazın da kışın kıymetini hatırlatan hikmet de bu değil midir zaten ?
Ana şükredebilmek ve hayata güzel bakabilmek...
Iyimser bir insan ayakkabıları çalınınca "Ayaklarım var ya diyebilendir "der ,Sokrates.
Halden hale evrildiğimiz bu âlemde düşünce okyanusumuzu derin ve manidâr kılmak payımıza düşen inci mercan...
Nispetsiz , amaçsız ,lisan-ı gönülden uzak her türlü yaşayış ve arayış insanlığa atılmış atıktır.
Bizlere sunulmuş her nimetin hakkı vardır üzerimizde :aklın, kalbin, bedenin, gökyüzünün ,toprağın,vatanın ,bayrağın, şehrin , kalemin ,kelâmın, kapının, sıranın...
"Hak" dediğimiz kavram anne- baba , eş, çocuk, arkadaş, komşu, akraba gibi kullardan ya da hayvanlardan ibaret değildir sadece ...
Sert kapadığın kapının dili olsa da söylese keşke nasıl da narin bir daldı eskiden...
Ya da ekmeğini yediğin, içtiğin suyun şehrin dili olsa da söylese ne çok kaldırım eskittin üzerinde...
Ya da karalanan sıranın dili olsa da söylese; gül yüzü hunharça çizildi kalem tutan edepsiz ellerden...
Yaşam konforumuzu gelecek kuşaklara hakkını vererek bırakmak ,bilmek ve bilgiyi bildirmek aynı nakaratlara dahil değil midir zaten?
İnsan , insan olma şuuru ile dünyaya bakabilirse ve görmeyi becerebilirse dünya nasıl da güzelleşir hissimce....
Vesselâm
Öznur Türk Özöncel
29 Kasım 2024