Dün bir öğrenci sorusu ile başladı her şey aslında, arkadaşın eşanlamlısı dost mudur? Sorusu ile…
Çocuklara nasıl anlatsam, aradaki farkı nasıl hissedebilirler diye düşünürken kendi yaşamımdan örnek vermek istedim.
Çocuklar tanıdığınız herkes arkadaşınız olabilir, dedim. Selamlaşır beraber çalışır, aynı binada oturabilirsiniz. Aynı sınıfta da olabilirsiniz.
Bu sizin arkadaşlık ilişkinizi gösterir. Yardım istediğinizde veya yardımınız olduğunda bunu isterse yaparlar.
Bu sizin sınırlı olan ilişkinizin sonucudur. Kabul etmek zorundasınız bu durumu dedim.
Dostluk konusunda örnek vermek için çok zorlandım.
Aklıma iyi ve kötü günlerimde dostlarımın tanıklığına ihtiyaç duyduğum geldi.
Aslında insanın yaşamında bir tanığa ihtiyacı var. Bu tanıkta aslında sadece dostlardan oluşuyor.
İçini dökerken seni yargılamadan dinleyen ve seninle yan yana yürüme cesareti gösteren insan…
Yakınında da olması önemli değil, bir telefon ile sesini duyman bile yanında hissettiren güzellik bu…
Gerçek dost,
‘’ Gerçek dost, ilk gözyaşını görür, ikinciyi yakalar, üçüncüyü durdurur.’’ Derler ya aslında tam olarak ta bu …
Elindeki tüm imkanları senin için çekinmeden kullanan ve ihyacın olmadan yanında olma cesaretini gösterebilen kişi.. ‘’ Dosttur’’ dedim.
Sizi anlayan ve onu anladığınız dostlar olması dileğiyle…
Varolun