Tazelenmiş bir okul dönemine yarın yeniden "merhaba" diyeceğiz.
Her Eylül, yinelenen bu heyecana ortak olmak ne güzel bir his...
Yirmi dokuz yıldır, her Eylül ayında aynı heyecanla okul kapısından içeri girerim.
Evden çıkarken son kez aynaya baktığımda, yüreğimin ritmini yansımamda görür,
tebessümün en masumunu takınır ve titreyen bedenimle yola koyulurum.
Çünkü beni karşılayanların, dünyanın en masumları olduğunu bilirim.
Okula girerken, beni kucaklayan, gülümseyen, kalbini avucuna koyup el sallayan,
aniden belime sarılan ya da kenarda durup
"bak, ben de buradayım, döndüm" diyen çocuklara şahit olurum.
Bir tebessüm, bir göz kırpışı, onlara verilebilecek en güzel cevaptır.
Yepyeni bir eğitim-öğretim yılına başlarken,
dünyanın bütün çiçeklerinden oluşan rengârenk bir buket karşılar bizi.
Dün bıraktığınız çocukları arar gözleriniz;
onlar mezun olmuştur artık.
Sonra devam eden sınıflara bakarsınız, kocaman adam olmuşlardır sanırsınız;
boyları uzamış, kilolar almışlardır, gençliğe adım atmanın heyecanına tanık olursunuz.
Erkek çocuklarımızın sesleri değişmeye,
kızlarımızın güzelliği ise yerleşik bir hale gelmeye başlamıştır artık.
Sınıf kapısından ilk giriş... Elimizde ders programı:
"Aaa! Acaba ilk hangi sınıfa?"
Ayaklarımızın altındaki kalplerimizin sesiyle hızla merdivenleri çıkarız ve ilk karşılaşma...
Büyük heyecan, büyük varış...
Derin derin nefes alıp dualarımı okuyarak sınıfa ilk girdiğim an, işte zirveye varış!
(Bilmem ki nasıl anlatayım bu halleri?
Umarım hissedip anlıyorsunuzdur öğretmen olmanın yolculuğunu.)
Okul kapısında bekleyen veliler de en az bizim kadar heyecanlıdır o gün.
İlk gün, ilk ders ve ziller çalacak!
Ve ilk dersim: Akademik başarının çok daha ötesinde, hayata dair düsturlar edinmeleri
ve dağınık hayatlarını maddi manevi anlamda toparlamaları üzerine olacak.
Hayata yenik düşmemeleri ve okul başarılarının yükselmesi
adına sosyal aktivitelere daha disiplinli yaklaşmaları gerektiği anlatılacak.
Güne yayılan bir iyiliğin, hem ruhsal hem de bedensel katkısı öğretilecek.
Olmazsa olmaz kitap okuma alışkanlığının, geleceğe katkısı hatırlatılacak.
Saygının, sevgiden çok önce geldiği bilinci ile arkadaşlarına, ailelerine,
öğretmenlerine, doğaya, hayvanlara,
hatta sınıf kapısına ve oturdukları sıraya edeple yaklaşmaları gerektiği vurgulanacak.
Uykunun ve uyanıklığın hikmeti ve dengesi anlatılacak.
Sırtta taşınan kitapların aslında başta taşınması gerektiği anlatılacak.
Anneye babaya "off" dememenin anlamı ve önemi açıklanacak.
Güne güzel bir söz, şiir ya da menkıbe ile başlarken derse girişin zarafeti yaşatılacak.
Ve… Simaları aydan ak çocuklarla yeni bir yıla başlamanın şükrü yaşanacak!
Türkçe Öğretmeni
Öznur Türk Özöncel